Zıtların Birliği
Cinayet yerinde parçalandı kan
soğuk çığlık
düğümlendi bedende
Sokağa ince sızıyla girdi figan
Kutsal tözün hükmü
büyür mavi
kırılgan ayinde
Suç çoğaldıkça kirlendi
çıkmaz sokaklarda sayılı gün
Kaydı tutulmayan uykusuz kent
toza bulandı büsbütün
Yara azdı
söz tükendi
teslimiyeti getirdi arsız felaket
Gerçeğin reddi bir tarih yazılırken
kara tren
girdi masalın ortasına
Bilinç kapandı renkler kuşatmasına
Cürümsüz suçlu sayıldı halk
Kızılcık şerbeti içip sustu
ülkemin kalbinde infilak
Mutlu öykülerdeki aşktır
çocukların tutunduğu sağlık
Hüzünlü şarkılarda
hükümsüz akan ırmaktır
bahara söz geçiremeyen yalnızlık
Kalıbını kırarak girdi pencereden ışık
yokladı resmi tarihin ağrısını
yarım bırakıldı kitaplar
darmadağınık
Aykırı duruş
sürgüledi dostluk kapısını
kalakaldı söz ayazında çığlık
Dinmeyen sese
dirlik verdi ütopya
Güneş’e mecbur döndü Dünya
Aksi karanlığa vuran yüzü
okşadı intihar
Hüküm verdi inkarın inkarı evrim
Aydınlık günü
tez elden muştuladı bahar
çanları çaldı devinim
Acısını gittiği yere çağırandır
kendi yazgısını elinde tutar insan
İnsanın düş kırıcısı insandır
düştüğü derde kendi zehri derman
Babür Pınar