Sürud-ı Emel
-Yine gülerken
Güldün; şeb-i şi’rimde bütün şi’r ü emeller
Pür-hande, pür-aheng ü pür-âvâz döküldü;
Mehtâb ü ziyâ, fecr ü şafak, nûr döküldü
Reyyân-ı emel, mest-i hafâ... şûh u münevver...
Güldün; şafak-ı şi’rime altınlı ziyâlar
Bir ufk-ı ezelden gülerek şimdi saçıldı;
Güldün güzelim, rûhuma handân ü müzehher
Gül-hande-i tâbân-ı lebin şimdi saçıldı...
Güldün; gülerek, güldü bütün şi’r ü hayâlim
Güldükçe, hayâtım gülecek hep ebediyyen
Hüznüm yine senden bana, mâtem yine senden!
Her lem’a-i aşkın bana her nûra bedeldir
Her hande-i nûrun bana bir şi’r-i emeldir;
Bir şi’r-i emelsin bana ey şi’r-i hayâlim! ...
Ahmet Haşim