Söylemeye Mecburum
Bu icraat, bu gidişaat, bu tutum,
Bence çıkmaz yol demektir bu gardaş.
Sizi bilemem bitti benim umudum,
Ağlanacak hal demektir bu gardaş.
Lâfa değil gardaş, işe bak işe,
Dokuzyüz seksen`de geçtiler başa,
Hesap açık, bak geldik seksenbeşe,
Koskoca beş yıl demektir bu gardaş.
Şimdi dersen beş yıl yoktur senesi,
Hükümetin daha taze kınası.
Bu da işte O ineğin danası,
Seksende ki döl demektir bu gardaş.
Her gün zam, her gün zam, yeter be yeter...
Bir evde ki çoluk-çocuk aç yatar,
O memleket çok yaşamaz tez batar,
Kuruyacak dal demektir bu gardaş.
Paşa ilmi, bakan ilmi, bey ilmi,
Üçü birden memleketi soy ilmi.
İşçi, köylü, esnaf insan değil mi?
Geber demek, öl demektir bu gardaş.
Şimdi size soruyorum ey millet,
Eksilir mi rüşvet denen şu illet?
Memurunu doyurmazsa bir devlet?
Ürüşvet de, çal demektir bu gardaş.
Vatandaşın günü yoktur zararsız,
Sefaletten evde avrat kararsız,
Bu açıkça vatandaşa ya hırsız,
Ya pezevenk ol demektir bu gardaş.
Beri bak gardaşım beri bak beri...
Bu gidişe dur demiyor hiç biri,
Gazeteler boy boy fuhuş haberi,
Kepazelik bol demektir bu gardaş.
Arif dedi, sen de düşün yap yorum.
Afgan`da da böyle oldu bu durum.
Acı amma söylemeye mecburum;
Komünizme gel demektir bu gardaş.
Ozan Arif