Pencere
Dizlerimi karnıma çekerek
sığınırdım içerisine
sanki evimdi pencere
Anamın öğün arası verdiği yemek
ekmek arası yağlı çökelek
Yanıbaşımda mavi gülerdi gökyüzü
gün mutluluğumu öperek büyürdü
İki işkence arası verilen yarım ekmek
arasında bir dilim küflü peynir
bırakılırdı mazgaldan içeri
Dizlerimi karnıma çekerek
resimlerdim bir metre kare yeri
belleğimin korunağıydı o eski pencere
Gün uğramazsa gökyüzünü ne bilir
penceresizdi hücre
Bir evim var şimdi küçük ve alâ
günlük güneşlik bahçesi
çocuklar penceresine sığmıyor
kuşlar bile sığmıyor
Gökyüzü oynaşıyor bahçede
bir şeyler eksik kalıyor yine de
çoğalıyor hayatımda eksi
Dizlerimi karnıma çekerek
sığındığım evim halâ
çocukluğumun penceresi
Babür Pınar