Ölüm Erken
Ah çocuk senin
ne büyük ellerin var öyle
sıksan suyunu çıkaracaksın fesleğenin
Bahçede gül ağacı endişeli
rüzgar ‘kış geldi’ şarkısını söyledikçe
titriyor bam teli
Herkesin derdi kendine çetin
Ellerini kavuran ağrı
umurunda değil uykusuz kentin
gözleri düş çanağı
Ah çocuk senin
ne büyük ellerin var
ezsen yağını çıkaracaksın zeytinin
Sevdiğinin kara gözleri fevri
gülü koklarken dikenin söylediği
hiç aklından çıkmıyor
Öfke nöbetinde içi acıyor ellerinin
aşka zaman bırakmıyor kara sancı
belleğin hüzün batağı
Ah çocuk senin
ne iri gözlerin var öyle
baksan kalbinden vuracaksın saati
Seni bağrına basan annenin
verecek maralı yok ölüme
Ayaklarının altındaki cenneti
gömüyor toprağa umarsız
Bakmıyor gitmeyi hatırlatan kuşlara
mevsimsiz beyaza dargın
Çekip gitmeyesin diye yalnız
zıt kutbunda duruyor hayatın
Ah çocuk senin
ne büyük ellerin var
kalbin de bir o kadar büyük
gittikçe ağırlaşıyor
göğsünde kara yük
Kimse bilmez kimsenin derdini
Küçük bir kelebeğin
gökyüzüne umarsız uçuşu
kanatır mı alıcıkuşun kalbini
Gözlerinde erken ölüm duruşu
karartma geceleri yanar
Ah çocuk senin
kalan ömrün ne kadar
Babür Pınar