Kara Sevda
Zemheri vaktidir dışarıda ayaz var
çok üşümüş olmalısın yüzün kar
yorulduğun eski tüfek kalkışından belli
Sevişmenin tam ortasında yıkılmış sırça köşk
kırık camlar sana kalmış bakışından belli
Umarsız halkın beklediği Mesih kuruntudur
Sen bir elma ağacısın bereketli
gölgene çocuk sevinci getirir bahar yeli
meyve zamanı ertelenmez gelir aşk
inadına beklersin hep tek başına vakur
Neden bazı kadınlar en çok begonyayı sever
omuzlarında uzakların avuntusu keder
Anlaşılmıyor güz kırgını bahçeye söylediğin
sözün sınırı soluğun hükmü kadar
belli ki eylülden beri yaralı gençliğin
Aşk ateşi ısıtır sanıyorsan
aklından geçmeyen ihtimalle yanılırsın
Cehennem ateşiyle aşk gönlü kavurur belki
ama açık denizde bir sandal gibi
yalnız ve savunmasız kılar bedeni
Neden bazı kadınlar fesleğen koklayınca ağlar
kırıldığın cam kalbin atışından belli
Dikensiz gülün ömrü ne kadar
konuşmanın ortasında düşmüşsün yalnızlığa
cümlen üşümüş soluk alışından belli
bir devrimin ortasında çıkmışsın ıssızlığa
Her kitabınca bildiğin fikir
“mutlu son”la biten filmlerdeki gerçek değil
Özgürlüğünden uzakta kanıyorsan
çiçeklerin en incitenidir
umut yolcusuna sunulan karanfil
Deli olma gelgitlerden korumaz seni
zindanlarda denenmiş dövüşkenliğin
Açık denizlerde aşk korsanlığın eski masal
hançeri örter atlas yüzlü gömleğin
Gülün cazibesine karşı yamanlığın eski masal
bırak sözcüklerle oynamayı hayat seyrinde akar
Zemheri vaktidir dışarıda ayaz var
dalar yüreğine zehir gibi
kara sevda ömre zarar
Babür Pınar