İki Olasılık Yok
Ellerini boyamış kiraz
Öyle bir ölü kırmızı
dudağında aşınıyor
Belli ki yoklamışsın anıları
tedirginliğin kanıyor
Savrulsan biraz
hiç kimse kalmayacak yanında
Yolculuk saatim de yaklaşıyor benim
resimlerin solgun yüzünde ağıyor tenim
Son deme teslim olmuş veda
gözlerin kesik ve için yanıyor
Işık huzmesi kucağında
gökyüzüyle oynaşıyor pencere
Ya da öylesine kalakalmış yürekte sızı
konuk beklenen zamanda
sarsıyor kırmızı
Aldırmadan duyarsız kalmak zor
mutluluk toplamış pılını pırtısını
ayrılık kapı önünde bekliyor
İki olasılık yok gülüm
Ya ölüm ya ölüm
Babür Pınar