İçerikler
ilk dizesi olmayan bu şiir
öncesiz bir dala benzeyecektir
nasıl ki başlangıcı yoksa yolculukların
sonu da yoksa
ağaçsız bir dal gibiyse her yolculuk.
sevda, acı, mutluluk
onlar da
zamanla bir başlarına kalacak hepsi
öncesiz ve sonrasız
içi boş odalar gibi.
anımsa istersen yıllar sonra
yaşamdan onca yorulup
ne çıkar, sözgelimi bir öğle vakti.
konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da
ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik
birbirimize bakarak
ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi
ne varız ne de yoğuz gerçekte
iki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden
aydınlatan odayı
değilsekte yakın birbirimize
uzak da sayılmayız büsbütün
gökyüzünde iki uçurtma başıboş
yanyanayızdır sadece
her çiçek bir çoğulluktur gününe göre
yalnızlık bir çoğulluktur
sanırım bir giz de yok bu beraberlikte.
kötü bu, susmuştuk, şimşirler hışırdadı
yapıştı suskunluklarımız birbirine
bir o konuştu yalnız – gene o -
en gencimiz belki de
dalarak uzaklara, çok uzaklara
insan: mavinin içindeki düşünce!
topladık meyvayı biz – topladıktı kendi
kendi
..........
..........
Edip Cansever