Gel Buyruğu

Tanrının 'gel' buyruğu tatlılıkla erince 
Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice? 
Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası, 
Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.

Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır; 
İkisini birlikte verirler bir verince. 
Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir; 
Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.

Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü 
Çalamazsın sazını öyle inceden ince 
Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmak akar, ne çay; 
Dünyaya gelmedin say yağız yere girince.

Bildiğin, neyse unut, Tanrı'ya kavuştun tut, 
Bir gün ölüm meleği seni yere serince. 
Şu gördüğün ne varsa birer damladır, 
Bir denize akıyor hepsi yerli yerince

Bitiş gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır, 
Ölü diriye eştir, düşün biraz derince. 
Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken, 
Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...

Hüseyin Nihal Atsız

 

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!