Bir Fotoğrafın Arka Yüzü

Gözlerimizde sürgün zamanı inci avcıları 
bulduklarını mavi bir sese verirdi Yenişehir’de
Akşamüstü sokağı bürüyünce menekşe
tanıdık bir yüzü hatırlatırdı kuş cıvıltıları

İmgenin arka bahçesinde oturup gece
düş ormanından getirdiklerimizi paylaşırdık
Herbirimizin bir kardeşi vardı kayıp
sonsuzluğa resmedilmiş bir yıldızda
Ceplerimizdeki kristal bilyeleri kırıp 
küçük yangınlar çıkarırdık
arka sokaklara dalıp gizlice

Serin diplere çekilirdi karanlık
Sevinçli dudaklarımızı öperken keder 
öykümüzü ısırarak kapkara
gölgemizin izini sürerdi köpekler

Düşünde gördüğü celladını arardı gül
kaldırımları laciverde boyardı ihanetçisi
Gece gelen ayak sesleriyle sevişirdi hüzün
Sevgilisini ellerinden tutup bütün gün
delicesine öperdi zamana yenilmiş serüvenci 
ve sanıldığı kadar uzak değildi eylül

Gerçeğin kıyısına oturup beklerdik romanı
Hayaları sıkılarak iğdiş edilirken imge
bahara adak giysileri atardık ateşe
Düşerdik soluk soluğa gelen güne
yeni hayatlar zamanı

Sokak kapısına ak mendil düşmüş
ateşi çalan Prometeus’un armağanı
Getirip gök mavisini kente bıraktı düş
yine yolculuklar zamanı

 

Babür Pınar

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!