Valentin Ve Sınırsızlk Kapıları I
BOŞLUĞUN OLUŞTURDUĞU BOYUTLAR GEÇİT KAPILARINI ANAHTAR OLARAK SUNMAKTAYDI.”
Valentin kendi odasında durmadan bu cümleyi düşünüyordu, artık 27 saat olmuştu ki kendi odasını terketmiyordu. Beynine çivi gibi çakılan aldığı bu iletiydi. Düşünmekle hiçbir anlam yükleyemiyordu cümleye, kitapları kurcalıyor ona ipuçları verebilecek notlar arıyordu.
Kitapları kurcalaması 2 ya da 3 saatini almıştı ama hala sonuca ulaşamamıştı. Çok yorgundu ve dinlendikten sonra yeniden düşünmeyi planlıyordu.
Odasını aydınlatan mumun loş ışığı onu bir an rahatsız etti yatağından kalktı ve mum ışığını söndürdü karanlık odaya hakim oldu. Yatağına doğru yürümek isterken pencereden gelen kırmızı ışık gözlerini kamaştırdı, pencereye doğru yürüdü evin bahçesinde küçük ama çok parlak bir kırmızı ışık vardı. Neredeyse tüm bahçeyi aydınlatıyordu. Evin baheçesine gitmek için merdivenleri hızla inmeye başladı. Acele ettiği için mum almayı unuttu ve merdivenlerden inerken birkaç defa sağa sola çarptı. Bahçeye açılan kapıya doğru yaklaştığında bir an yerinde öylece donarak kaldı, kapılar açıktı ve evin bahçesindeki kırmızı parlak ışık kaybolmuştu.
Hemen bahçeye indi etrafa şaşkın şaşkın parlak gözleriyle bakmaya devam etti. Pencereden bakarken gördüğü kırmızı ışığın olduğu noktaya doğru ilerledi, tam bu noktaya yaklaşırken anlamadığı hissler oluştu, ayaklarının altında kalan toprak oldukca soğuktu ve çimler uzayarak dizlerine kadar yükselmişti. Hala ne olduğunu anlamıyordu, çok soğuktu ve üşüyordu. Neredeyse onu sağar edebilecek bir çığlık duydu ve odasının penceresinde aynı kırmızı noktayı gördü. Yerinden sıçradı ve hemen odasına doğru koşmaya başladı. Odaya girdiğinde kırmızı noktanın parlaklığından ve soğukluğundan kendini kaybederek yere düştü.
Hala kendindeydi ve gözlerini güçlükle açmaya çalıştı, tam üzerinde havada asılı kalan kırmızı ışığın büyüdüğünü gördü ve aniden bu nokta çığlık seslerinin eşliğinde parlaklığını yükseltmeye başladı ve Valentin artık kendinde değildi. Uyandığında karşılaşacağı durumu hiçkimse bilmiyordu…
Ave Ate Maledictum