Tümel Nedir?
Tümdengelim Nedir?
Tümelden tikeli ve genelden özeli çıkaran uslamlama yöntemi.
Tümdengelim, doğru olan ya da doğru olduğu sanılan önermelerden zorunlu olarak çıkan yeni önermeler türetir. Öncüller doğruysa sonuç da mantıksal bir zorunlulukla doğrudur. “Örneğin: insan ölümlüdür, Ahmet insandır öyleyse Ahmet de ölümlüdür” tasımı, tümden gelen bir tasımdır. Bütün insanların ölümlü oldukları doğruysa Ahmet de bir insan olduğuna göre Ahmet’in de ölümlü olması zorunludur, başka türlü olamaz
Deneysel bilimin, tümevarımcı bilgi yönteminin kurucusu Francis Bacon deneye başvurmadığı, salt düşünsel bir uslamlama olduğu için tümdengelimi yadsımıştır. Buna karşıt Hegel, tersine, ancak tümdengelenin gerçek olduğunu, bireyselden yola çıkılarak tüme varılamayacağını savunmuştur. Ona göre idealizm için tek geçerli yöntem, tümdengelim yöntemidir.
Tümdengelim ve tümevarım yöntemleri, tümelle tikel (genelle özel) arasında sıkı bir ilişki gören ve bu ilişkiyi en doğru şekilde ortaya koymanın yollarını araştıran Aristoteles’in buluşudur. Genelden özele inen tümdengelim yöntemiyle özelden genele çıkan tümevarım yöntemi 17. yüzyıldan itibaren bir hayli gelişmiştir. Özellikle bu iki yöntem arasındaki bağlılık, ikisinin birlikte kullanılması diyalektik mantıkta gerçekleşmiştir.
Genel ve evrensel deyimleriyle anlamdaştır. Tümel, bireye ait olan’ı dile getiren tekil ve birkaça ait olan’ı dile getiren tikel deyimleriyle birlikte felsefenin en önemli kategorisidir. Tekil deyimiyle anlamdaş olarak özel e bireysel eyimleri de kullanılır. Her üç kavram da (Tümel, Tekil, Tikel) dışımızdaki dünyada var olan nesnel ilişkileri yansıtırlar. Birbirlerine dönüşebilen bağımlı kavramlardır. dış dünyada bütün var olanlar, tekil olarak kavranan nesnelerdir. Nesneler, tekil olduklarından ötürü birbirlerinden ayrılırlar. Ama her tekil olanda başka tekillerde de bulunan ortak yanlar da vardır. bu ortak yanlar bütün nesnelerde bulunuyorsa tümel, bütün nesnelerde bulunmuyorsa tükel’dir. Demek ki tekil belli koşullarda tikel ve tümel olabilir. Tekille tümel ve tümelle tikel birbirlerinin varlıklarını gerektirirler, biri var olmadan öbürleri de var olmaz. Nesnel gerçeklikteki temel ilişkilerin anlaşılması, bu kavramların diyalektik bilgisine bağlıdır. İdealist felsefede bu kavramlar, nesnel gerçeklikleri yadsınarak birbirlerinin karşısına konulmuş ve birbirlerine zıtlaştırılmıştır. Adcılıkta gerçeklik ve bunların arasını bulmaya çalışan kavramcılık tartışmaları bu zıtlaştırmanın sonucudur.