Son Nedir?
Son Nedir?
Herhangi bir şeyin bitimi.
1. Metafizik dilde erek kavramıyla anlamdaştır. Metafizikçiler sebep-erek deyimleri yerine kimi yerde başlangıç-son deyimlerini kullanırlar. Bu anlayışta son, başlangıca göre önceldir, çünkü onun içinde gizil olarak bulunmaktadır, bundan ötürü de onun varlık koşuludur, koşulsa koşulu olduğu şeyden mantıksal zorunluluk olarak önceldir. İdealizmin bu anlayışı, özellikle Aristoteles ve Hegel felsefelerinde önem kazanmıştır. Aristoteles’in varlık zincirinde başlangıç terimi biçimsiz özdek, son terimse özdeksiz biçim (eş deyişle saltık biçim, tanrı)’dir. Son, ereksel anlayışa göre asıl başlangıç olmakla tanrı da her şeyin ilki ve başlangıcı oluyor.
2. Geri giden bir çözümlemede varılan sınırı gösterir. Bu anlamda son, daha ileriye gitmenin olanaksız bulunması ya da ötesinde başkaca hiçbir şeyin bulunmamasıyla gerçekleşen sınırı dile getirir. Metafizikte bu anlamdaki son, kesin ve ilk deyimleriyle anlamdaştır. Örneğin konuşma dilinde de son vagon deriz, bu bir anlamda ilk vagon demektir.
3-Tanrıbilim: Hemen bütün dinlerde ‘evrenin sonu’ dogması ortak bir inançtır. Evren tanrı tarafından yaratılmıştır ve gene tanrı tarafından yok edilecektir. Tanrıbilim bu dogmayı desteklemek için bilimsel varsayımlardan da yararlanmaya çalışır. Bunların içinde özellikle ‘ısıl son’ kuramı, tanrıbilimcilerin dört elle sarıldıkları bir kuramdır. Boltzmann’ın bu kuramı bilimsel alanda çürütülmüş olmakla beraber evrende her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu bulunduğu doğrudur. Bundan ötürü elbette dünyanın da bir sonu olacaktır. Ne var ki evren (eş deyişle, tüm özdeksel varlık) sonsuzdur. Tanrıbilim, tanrısal gücün sınırsızlığı dogmasından yola çıkarak dünya kavramını evren kavramıyla genelleştirir ve evrenin ısıl sonu’ndan söz eder.
Sonlu’nun zorunlu olarak sonsuz’u içerdiği ve gerektirdiği bilimsel gerçeği bir yana, özellikle fiziksel kimya alanında birçok bilimsel bulgular evrenin sonsuzluğunu tanıtlamış bulunmaktadır (? N.). Örneğin bu bulgulardan biri özdeğin korunumu yasasıdır. Bu yasaya göre evrende hiçbir şey yok olmaz, ve yoktan var olmaz. Bu demektir ki, evren şu anda varsa, hep var bulunmuştur ve hep varolmakta devam edecektir. Özdek, var olduğu içindir ki daima var olmuş olması gerekir, çünkü bu fiziksel kimya yasasına göre yoktan var olamazdı (? N.). özdek, var olduğu içindir ki daima varkalacaktır, çünkü bu fiziksel kimya yasasına göre yok olamaz. Şöyle de denebilir: Eğer evrende hiçbir şeyin var olmadığı bir zaman olmuşsa (hiçbir şey var olmadığı zaman evrende var olmaz N.), o zaman yok’u var edecek herhangi bir şeyin de var olmaması gerekir (herhangi bir şey var olmasa da doğa yasaları var olabilir. N.). ünlü fizikçi Einstein ‘’sonlu özdeğin yasalarının, sonsuz özdeğe, eş deyişle evrensel alana genişletilmesi uygun değildir" diye yazmıştır (Einstein, doğa yasalarının evrenin her yerinde geçerli olduğunu da söylemiştir N.). Özdek sürekli olarak biçim değiştirmektedir ve yepyeni somut biçimler altında var olmakta devam edecektir (yepyeni somut biçimler de evrensel doğa yasalarına uymak zorundadır N.).
Nicel değişimler birikir ve bir sıçramayla nitel değişimlere yol açar. Evrende yepyeni yıldızların, hem de kümeler halinde her an doğmakta olduğu tanıtlanmıştır. Dünyamız da sonsuz evrendeki her sonlu gibi, bir gün sona erecekse bu, evrimsel sarmalın sadece bir dolanımının son’u olacaktır. Ama bu son, yok edilmez özdeğin evriminde yepyeni bir aşamanın gerçekleşmesini de sağlamış olacaktır. Ünlü fizikçiler K. Stankuyoviç ve M. Vasilyev, Matter and Man adlı yapıtlarında şöyle demektedirler: ‘’İnsanın kendi bilgisini bugünden düşünülemeyecek düzeylere çıkarmasına yetecek zamanı vardır ve güneş tehlikeli yaşlılık çağına ulaşmadan çok önce insan, öteki yıldız sistemleri içinde herhangi sayıda gezegeni bir araya getirme yeteneğine sahip olarak, sonsuz samanyolunun enginliklerine dalacaktır".s.a