Skolastik Düşünce Nedir?
Skolastik Nedir?
Ortaçağ Hıristiyan Felsefesi.
Hıristiyan felsefesi, belli karakterlerle birbirinden ayrılan iki evre gösterir: Patristik ve skolastik. Kilise babalarının felsefesi olan patristik felsefe, ortaçağ skolastiğinin ilk hazırlıklarıdır. Skolastik, bütün ortaçağı kaplar. Skolastiğin ayırt edici niteliği dogmatik oluşudur. Belli bir konuyu incelemek demek, o konuda Aristoteles’in ne yazdığını okumak demektir. Daha derin bir inceleme, Aquino’lu Thomas’nın, Aristoteles’in bu yazısı üstüne ne yazdığını okumak demektir. Bilimsel bir incelemeyse Aristoteles’in ve Aquinolu Thomas’ın bu yazılarını tekrarlayan üçüncü bir kitabı okumak demektir. Hiçbir kişisel görüş, tartışma, kuşku ve kurcalamaya izin yoktur. En küçük kişisel bir çıkışa cesaret eden, ölüm ya da bir çeşit diri diri ölüm demek olan aforoz cezasıyla cezalandırılır. Bu sıkı disipline rağmen, skolastik, önemli düşünürler yetiştirmiştir. Bunların başında skolastiğin kurucusu Scottus Eriugena (833-880) gelir.
Anselmus (1033-1109), Petrus Abaelardus (1079-1142), Aquinolu Thomas (1224-1274), Duns Scotus (1270-1308) vb. onu izlerler. Hıristiyan felsefesinin skolastik dönemi, yaklaşık olarak 9. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar sürmüştür. Tanrısal düzen içinde insanı pek küçümseyen ve tümüyle baskı altına alan skolastik dönem, diyalektik gereği karşıtına dönüşerek, çöküşünü de kendisi hazırlamıştır. Aşırı gerçekçiliğe bir tepki olarak ortaya çıkan adcılık, bu çöküşün ilk belirtisidir. Tümeller gerçek sayılmayınca, tümellere dayanan Hıristiyanlık da temelinden sarsılmış oluyordu. Bundan başka kendilerini pek güçsüz ve küçük gören insanlar, zorunlu olarak gizemciliğe (mistisizm) yönelmişler ve içlerine kapanmışlardı. Bu da onları kiliseden uzaklaştırmıştır. Rönesans’ın tohumları skolastik dönemde atılmıştır. Platon’la Aristoteles, en sonunda, ortaçağ Hıristiyanlarını Yunan düşüncesinin sağlam yapılarına sürüklemişlerdir.