Şifalı Otlar
“Başım bir ağrıyordu ki, sorma! Hemen iki tane Novaljin yuttum. Bir şeyim kalmadı… Senin sinirlerin bozulmuş, şekerim. Bak, bir tane onluk Diazem iç. Anında düzeltir vallahi… Nezahat diyor ki, sırt ağrıları azınca en etkilisi Brufen’miş… Akşam oldu mu, bir gaz, bir gaz. Çatlıycam sanki. Festal mestal para etmiyor… Ayol, bir de Pankreoflat’ı denesene…”
Eskiden, ayak nasırından kulak ağrısına kadar her derde deva “kocakarı ilaçları” varmış. Günümüzün modası ise, çarpıcı ambalajlarda satılan renkli haplar. Draje, kapsül, efervesan, tablet, şurup derken, bir onu bir bunu denemekten ne karaciğerde hâl kalıyor, ne de sinir sisteminde bir düzen. Hekimlere sorarsanız, eş-dost tavsiyesi ile her ilacı denemek bir tür intihar sayılıyor. Ama, ağrı kesiciler, antibiyotikler, trankilizanlar ülkemizde nane şekeri gibi elden ele dolaşıyor.
Yalnız, uyuşturucu nitelikte olan ilaçların satılması son bir yıldır hekim reçetesine bağlandı… “Şemsi, bana iki kutu aspirin ver. Bir de benim şekerden. Anlarsın ya.” Eczanenin içi biraz kalabalık. Çırak yan gözle işaret ediyor. “Abla, sen akşama bir uğra.” Eh, bunca yıllık müşterinin hatırı mı kırılır. Zaten, nasıl olsa bir ahbabına yazdırıp istediği ilacın reçetesini getiremez mi sanki. Ama, bildiğiniz gibi değil, öyle sıkı bir kontrol var ki. Uyuşturucu nitelikte ilaçların alım-satımı teker teker sayılıyor. Kuş uçurtmuyorlar, yani.
Şimdi, ambalajlı rengârenk hapları bir kenara bırakıp, İstanbul’un Mısır Çarşısı’na doğru bir uzanalım. Vaktiyle padişahların cariyelerine bile hizmette kusur etmemiş bu ünlü çarşının baharatçıları, bugün de beylerin hanımlarına ve hanım kızlarına envai çeşit şifalı otlar sunuyorlar. Belki bu dükkânların bir kısmı Çemberlitaş ile Beyazıt arasında yerleşmiş olabilir. Ama, sattıkları otlardan beklenen şifa umudu, halkın gönlünden hiç silinmemiş.
“Kocakarı ilacı” diye küçümsenen halk ilaçları bu otlardan, bitki köklerinden, yapraklardan, çiçeklerden yapılıyormuş. Modern tıpta kullanılan ilaçların etkili maddeleri de, işte bu otların incelenmesi sonunda bulunmuş. Ama ne var ki, ticari ilaçlar günümüzde laboratuvarlardan sentetik olarak çıkıyor. Bedende yan tesiri olmayanı da yok sayılır. Şifâlı otlardan hazırlanan ilaçlar ise hâlâ eski tabiiliğini korumakta.
Eğer bu otların nasıl hazırlanıp kullanılacağını bilen birisine danışırsanız, faydasını göreceğiniz de garanti ediliyor. Ben de, “aman, derdimize bir çare” diyenler için bir bilene danıştım. Eskilerden kalma tıp kitaplarını karıştırdım. Sonunda, meraklısı için aktarlarda kolaylıkla bulunabilen maddelerden yapılmış “kocakarı ilaçları”ndan bir demet hazırladım. Artık, bunca sözden sonra mutfağın bir köşesine geçip başlayalım mucizeler yaratmaya.
MENOPOZLA İLGİLİ ŞİKÂYETLER
Malzeme: Atkuyruğu otu, ısırganotu, civanperçemi, eğirotu, çobançantası, pelin, bal, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, yukarıdaki altı otun her birinden bir tutam konur. 10-12 dakika kaynatılır ve süzülür. Suyuna üç çorba kaşığı bal ilave edilir. Sabah, öğle ve akşam aç karnına bir fincan içilir. Altı hafta devam edilirse etkisi görülür.
–
Malzeme: Adaçayı, papatya, şamdan çiçeği, oğulotu, bal, su.
Hazırlanışı: 2 bardak kaynar suya, yarım kahve kaşığı adaçayı, üç tane papatya, bir kahve kaşığı şamdan çiçeği, bir kahve kaşığı ezilmiş oğulotu konur. 5-6 dakika bekletildikten sonra süzülür. Suyuna bir kahve kaşığı bal karıştırılır ve en az bir bardak dolusu içilir. Bu işlem günde üç kere tekrarlanmalıdır.
ANNE SÜTÜNÜN AZLIĞINDA
Malzeme: Çakaleriği, dişbudak yaprağı, funda çiçeği, havuç tohumu, raziyane, sütotu kökü, turp tohumu, ısırganotu, şerbetçiotu, labada tohumu, su.
Hazırlanışı: Beş bardak suya, beş tutam ufalanmış dişbudak yaprağı, dört çorba kaşığı ufalanmış funda çiçeği, bir tatlı kaşığı raziyane tohumu veya kökü, 10 gram sütotu kökü konur. 10 dakika kaynatıldıktan sonra, ateşin üzerinden kaldırmadan bir tatlı kaşığı havuç tohumu, bir tatlı kaşığı turp tohumu, iki tutam şerbetçiotu, kaynamakta olan suyun içine atılır. 5 dakika sonra, yine ateşin üzerinde kaynayan suya 30 gram çakaleriği meyvesi, üç tutam ısırganotu ilave edilir. Yine beş dakika sonra, bir tatlı kaşığı labada tohumu ilave edilerek beş dakika kaynamaya bırakılır ve sonra ateşten alınıp süzülür. Günde üç kere bir kahve fincanı içilir.
CİNSEL SOĞUKLUK OLURSA
Malzeme: Adaçayı, karanfil, kekik, kuşdili, havlıcan, zencefil, bal, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, iki tutam adaçayı, bir tatlı kaşığı karanfil, dört kahve kaşığı kekik, bir tutam kuşdili, iki çorba kaşığı dövülmüş havlıcan, bir tatlı kaşığı dövülmüş zencefil konur. 10-12 dakika kaynatılır ve süzülür. Akşamüstü ve gece yatmadan önce birer çay bardağı balla tatlandırılarak içilir.
ERKEKTE İKTİDARSIZLIK
Malzeme: Beyaz kantaron çiçeği, acıbadem, turp tohumu, çörekotu tohumu, kavrulmuş fındık, tarçın, karanfil, havlıcan, amber, şalgam tohumu, içbadem, bal, gülsuyu.
Hazırlanışı: Bir kahve fincanı acıbadem, bir çorba kaşığı turp tohumu, üç çorba kaşığı çörekotu tohumu, bir çay bardağı kavrulmuş fındık, iki çorba kaşığı karanfil, bir çorba kaşığı havlıcan, bir kahve kaşığı amber, bir çorba kaşığı şalgam tohumu, bir kahve fincanı içbadem büyük bir havanda iyice dövülerek karıştırılır. Bir tutam beyaz kantaron çiçeği ve iki tatlı kaşığı toz tarçın ile birlikte, bu karışım beş çay bardağı süzme bal ve bir kahve fincanı gülsuyu ile iyice karıştırılarak macun haline getirilir. Günde bir çorba kaşığı dolusu yenir.
BAĞIRSAK GAZI İÇİN
Malzeme: Adaçayı, anason, kişniş, rezene, nane, kimyon, mercanköşk, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, beş tutam adaçayı, bir çorba kaşığı dövülmüş anason, bir kahve kaşığı ezilmiş kişniş, bir çorba kaşığı rezene, bir kahve kaşığı nane, bir kahve kaşığı kimyon, bir kahve kaşığı mercanköşk konur. 10-15 dakika bekletilip süzülür. Yemeklerden sonra bir çay bardağı içilir.
DEVAMLI KABIZLIK ŞİKÂYETİ
Malzeme: Akdikendalı kabuğu, ebegümeci, şeftali yaprağı, lavanta çiçeği, pazı, dişbudak yaprağı, ayıüzümü yaprağı, aslandişi kökü, sarısabır, ravend, su.
Hazırlanışı: 8 bardak suya, bir çorba kaşığı dövülmüş akdikendalı kabuğu, bir tutam ebegümeci, iki tutam şeftali yaprağı, iki tutam lavanta çiçeği, bir çorba kaşığı ince kıyılmış pazı, dört tutam dişbudak yaprağı, iki tutam ayıüzümü yaprağı, 5 gram ravend konur. 15 dakika kaynatılır. Sonra, 15 dakika bekletilip süzülür. Akşam yemeğinden az sonra bir kahve fincanı içilir.
SİVİLCELER
Malzeme: Kuru papatya, ıhlamur, arpa, çörekotu, ısırganotu, şahtere, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, yarım avuç kuru papatya, iki çorba kaşığı ıhlamur, iki çorba kaşığı arpa, iki çorba kaşığı çörekotu, bir avuç ısırganotu, iki tutam şahtere konur. 10-12 dakika kaynatıldıktan sonra, temiz ve ince bir tülbentten süzülür. Bu suya batırılan bir pamukla sivilce üzerine kompres yapılır.
HALSİZLİK VE YORGUNLUK
Malzeme: Havlıcan, zencefil, bal, antepfıstığı, et suyu, sirke, inek sütü, badem, şeker, turp tohumu, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, iki kahve kaşığı havlıcan, iki kahve kaşığı zencefil konur. 10 dakika kaynatılır. Süzüldükten sonra, bir bardak dolusuna bir kahve kaşığı bal karıştırılır ve içilir. Sonra, bir çorba kaşığı antepfıstığı ile bir kahve fincanı dolusu badem yenir. Akşama doğru, bir kâseye dört su bardağı et suyu, iki çorba kaşığı süzme bal ve iki çorba kaşığı sirke konur. Tamamı bir kerede içilir. Yatmadan az önce, bir çorba kaşığı turp tohumu havanda iyice dövülür. Üzerine bir çorba kaşığı toz şeker ilave edilerek, bir su bardağı inek sütüne karıştırılır. Çökelmeden hepsi içilir.
SİNİRSEL BAŞ-BOYUN AĞRILARI
Malzeme: Kişniş, nane, limon, melekotu, mineçiçeği, nilüfer çiçeği, ayva çiçeği, demirhindi, su.
Hazırlanışı: 4 bardak suya, üç çorba kaşığı kişniş, iki tutam nane, beş dilim limon kabuğu, otuz gram melekotu kökü ve yaprağı, iki tutam mine çiçeği, bir tutam nilüfer çiçeği, iki tutam taze ayva çiçeği, üç çorba kaşığı demirhindi konur. 15 dakika kaynatılıp süzülür. Günde bir ilâ üç kere bir kahve fincanı içilir.
–
Malzeme: Defne tohumu, anason, mesteki sakızı, sinameki, bal.
Hazırlanışı: İki çorba kaşığı defne tohumu, bir kahve kaşığı anason bir havanda iyice dövülür. İki çorba kaşığı toz haline gelmiş mesteki sakızı ile dört çorba kaşığı ufalanmış sinameki, altı çorba kaşığı bal ile karıştırılır. Sonra bu karışıma havandakiler ilave edilerek macun haline getirilir. Günde bir kere bir çorba kaşığı yenir.
(Not: O tarihte hazırladığım makalenin sadece kısa bir bölümü yayınlanmıştı. Bu sebepten, derginin sayfa düzeninde yer alan ilgisiz resimleri buraya koymadım. İlerde, şifalı otlarla ilgili yeni ve geniş bir makale hazırlamak istiyorum. Diğer yandan, şifalı otların hekim gözetiminde kullanılmadığı durumlarda zararlı olabileceğini unutmamanızı öğütlerim. Özellikle kardiovasküler veya renal problemleri olanların mutlaka uzman bir hekime danışmaları gerekmektedir.)
Halûk Akçam