Pozitif Düşünce Ve Yeni Çağ

Dünyanın gelişim akışını değiştirme yeteneğine sahip olan son neslin bizim neslimiz olduğu söylenmektedir. Bu nedenledir ki neslimiz, küresel değişimi yönlendirme ve gerçekleştirme gibi eşsiz bir fırsata sahiptir ve bu fırsatı da tam zamanında gerçekleştirme sorumluluğunu taşıyor.
Eski düzen her gün çökmektedir. Yeni bir dünya anlayışı ve yeni bir küresel ilişkiler sistemi yayılmaktadır. Ama bu noktada sorulması gereken önemli bazı sorular var; sivil topluma, bireyin gücüne ve değişime inanıyor muyuz? Uyumlu yeni bir dünya anlayışının kurulmasına itici güç olacak bir kamuoyu sağlayabiliyor muyuz? Yeterince örgütlendik mi? Dünyayı küresel evimiz olarak algılayabiliyor muyuz? Ve her birey bizim için bu büyük evin aile bireyleri mi? 

Şunu önemle vurgulamak gerekir ki, Küresel dünya anlayışının yaratılması, New Age-Yeni Çağ görüşünün yaygınlaşması her gün yüzlerini televizyonlarda görmeye alıştığımız insanların işi değil. Bu süreç şimdi her zaman olduğundan daha fazla, sıradan bireylerin heyecan dolu çabalarına, idealizmine, isteklerine ve sıkı çalışmalarına bağlıdır.

Pozitif düşünceler, iyi niyet ruhu ve yüksek ideallerle hareket eden bir kamuoyu kendi toplumunu değiştirir.


Bireyler, yani bizler sivil toplum üyeleri, sürdürmekte olduğumuz yaşam biçimiyle, birlik ve sevecenlik anlayışımızla, başkalarına katılma biçimimizle ‘Yeni Bir Dünya’nın gerçek yaratıcıları olduğumuzu acaba fark ediyor muyuz?’ ‘Zaman Tüm İyi Niyet Sahibi İnsanların yeni yüce ideallere hizmet etmeye davet edildikleri zamandır’.

Dünya bizi dünya barışının sağlanması ve dünyanın yenilenebilmesi için yüksek ideallere hizmet etmeye çağırıyor..

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!