Osho-Zeka,Şimdiki Ana Verilen Yaratıcı Cevap
*Zeka bir kazanım değildir. Sen zeki doğdun. Ağaçlar kendi tarzında zekidir, kendi hayatları için yeterli zekaları vardır. kuşlar zekidir ; hayvanlarda da öyledir. Aslında dinlerin Tanrı'dan kastettikleri tek şey evrenin zeki olduğudur ; her yerde gizlenmiş bir zeka olduğudur.
Zeka hayatın özünde vardır. Zeka hayatın doğal bir niteliğidir. Tıpkı ateşin sıcak olması ve havanın görünmez olması ve suyun aşağı doğru akması gibi, hayat da zekidir.
*Korku pas gibidir, o tüm zekayı yok eder.Şayet birisinin zekasını yok etmek istersen, ihtiyaç duyulan ilk şey korku yaratmaktır.
*Kendi fikirlerini birisine dayatmak, belirli bir ideali, bir kalıbı zorla kabul ettirmek şiddettir, saf şiddettir.Onlar zarar verirler.
*Ahmak senin içindedir, dahi de öyle.Elbette ahmak çok daha güçlüdür çünkü onun daha eski bir tarihi var ve dahinin ise çok küçük ve sabit bir sesi var.
*Sen hâlâ karanlıktan korkuyorsun: Bu korku milyonlarca yıllık olmalı. Bunun modern dünya ile hiçbir alakası yoktur. Aslında New York gibi bir yerde karanlık bir köşe bulmak zordur, her şey çok aydınlıktır. İnsanlar aydınlanmamıştır ama her yer öyledir!
Bu karanlık korkusu niçin var? Çünkü modern hayatta karanlıkla korkutucu şekilde karşılaşmıyorsun. Eğer karanlığa rastlarsan o yatıştırıcı, rahatlatıcı, canlandırıcıdır. Ondan korkacağına onu bir şekilde sevmen gerekir. Fakat karanlığı sevme fikri bile çok saçma gözükür. Kalbinin derinliklerinde bir yerde hâlâ karanlıktan korkan mağara adamı vardır. Karanlık korkusu ateş yakma yöntemlerinin keşfedilmediği zamanlardan gelir. O günler karanlık günlerdi ve karanlık neredeyse kötülükle eşdeğerdi. Her yerde kötülük karanlık, siyah olarak resmedilir. Karanlık ölümle eşdeğer hale gelmiştir. Her yerde ölüm siyah olarak resmedilir.
Sebebi çok açıktır: İnsan ateş yakmayı öğrenmeden önce gece en tehlikeli zamandı. Bir gece hayatta kalabildiysen eğer, çok büyük bir iş yapmışsın demektir. Çünkü geceleyin tüm vahşi hayvanlar sana saldırmaya hazırdır. Uyuyamazdın, uyanık kalmak zorundaydın. Sırf vahşi hayvan korkusu seni uyanık tutmak için yeterli idi. Ve onlar hâlâ karanlıkta saldırabilir ve insan çaresizdir.
O yüzden karanlık, kötülük, şeytan ve ölüm ile eş anlamlı hale geldi. Ve korku kalbin o kadar derinine girmiştir ki karanlık tamamıyla bir dönüşümden geçmiş olduğu bugün bile yerinde duruyor. Ve karanlıkta ne vahşi hayvanlar sana saldırır ne de karanlık sana herhangi bir kötülük ya da ölüm getirir. O sadece sakinleştirici bir uyku getirir, günün tüm yorgunluğunu uzaklaştırır; seni yeniden genç, canlı, enerji ile dolu, yarın sabahın güneşine hazır hale getirir. Ancak bizim tavrımız aynı kalır. Bu her şey için böyledir.
*Korkuyu gizlemek için kızgınlığı yansıtmak zorundalar.Kızgınlık, her zaman korkuyu gizlemek içindir.
*Bak; Sana ait olan, hakikaten sana ait olan, senden doğmuş olan tek bir düşünce var mı? Onların hepsi ödünç alınmadır.Kaynakları biliniyor ya da bilinmiyor olabilir ama hepsi ödünç alınmıştır.
*Hiç kimse sana zeka veremez.Bilgi sana verilebilir, zeka değil.
*Kendini izle, başkalarını izle ve ne kadar mekanik bir şekilde davrandıklarını gör; bilinçsiz,uyugezer.
*Tepki zihne aittir.Yanıtsa zihinsizliğe aittir.
*Gerçeği ara çünkü yalnızca gerçek seni tatmin edebilir.
*İman asla ucuz değildir; tehlikelidir.Anlayış asla ucuz değildir; tehlikelidir.Gerçek tehlikelidir.Tüm hayatını riske sokmalısın. O cesaret ister.
*Senin üniversitelerinin ve tüm eğitim sistemlerinin yaptığı şey budur:
Onlar basitçe senin hafızanı giderek daha çok bilgi ile besliyorlar ve senin hafıza sistemin tarafından bilinen şeylerin cevabını hemen verebileceksin. Bu cevap senin zeki olduğunu kanıtlamaz.
Zekâ sadece sen bilinmeyenle, önceden hakkında hiç bir anıya sahip olmadığın, hiç bilgiye, hiç veriye sahip olmadığın şeylerle karşılaştığın zaman bilinir. Bilinmeyenle karşılaştığın zaman, belirleyici olan odur. Nasıl karşılık veriyorsun?