Orta Yere Yönelme
Ey Memmius, bırak “tüm nesneler orta yere” gelir
Denen görüşü, bu konuda, durur sımsıkı çarpma
Olmadan dıştan, nesneler, çözülmez, bırakmam
Gerekir bu “ortaya yönelir” diyen kuramı, tümden,
İnanmam gerek tüm nesnelerin kendi kendini
Tuttuğuna, güçlü yığının toprağın içinde olduğuna,
Suların acımasında görülen yansımalar gibi
Öteye beriye gidip geldiğine inanmam gerek.
Buna benzer sözlerle sürerler ileri bütün
Yaratıkların dimdik durarak dolaştığını,
Çıkamaz yerden göğe gövde, düşemez ordan, uçamayız
Göğe, orada güneş varken bizde gece, ayrılır
Zaman bizimle gök arasında, deliliktir
Bütün bunlar, sarsakça bir yanılmaya
Nedendir, başlangıçta sapmışlar doğru yoldan,
Yoksa, doğru değildir bir “orta yer”
Boşluğun, uzayın sınırsız olduğu yerde.
Bir “orta yer” olsaydı orada eskiden beri
Bir nesne kalırdı yerleşirdi gerçekten.
Boşluk dediğimiz uzay da, yer de ya ortada,
Değilse, adım atım devindiği yere çekilme
Gereğindedir, eşit ağırlıklar karşısında.
Bir erek yoktur nesnelerin varmak istediği,
Nesneler ağırlıksızmış gibi durur boşlukta.
Boşluk olan yerde yoktur bir temel taşı
Denebilecek nesne, çekilmesi gerekir özüne
Göre nesne geriye. “Ortaya yönelme” basıncı
Yok nesnelerde, yalnız birleşmek içindir baskı.
Ortaya yönelmek için değil bu birleşme; toprağa,
Islaklığa, denizlerin, dağlardan inen ırmakların,
Denizlerin ıslaklığına yönelme, birleşme var.
Havanın inceliği, ateşin sıcaklığı nedeniyle
Bir yükselme, itinme olur yukarı doğru. Budur
Havanın yıldız ışımalarıyla çevrilmesini
Sağlayan neden. Gökyüzünde ışınlar saçarak
Doğup batıyor güneş, orta yerden dağılarak
Toplanıyor bütün ısı. Yeşeremez yapraklar
Bile ağaç doruklarında, veremiyor onlara
Toprak sindirilmiş olarak gereken besini,
Ayrı ayrı, ancak buradan yayılır özsular,
Yanlıştır karşısanı, benimsenemez artık,
Açıkça göstereceğim gibi daha sonra.
Burada, yanılmayasın diye, şunu söyleyim yine:
Çekmezse özel güçler öğeleri başka bir yöne:
Koruması gerekir kendini tüm nesnelerin,
Aşağı düşme çabasına karşın, şundan korkulur
Doğrusu: Tutmazsa evrenin oynakları dağılır,
Yuvarlanır sonsuzluğun içine öğeler.
Uçan yalımların evren çatısının duvarlarını
Dağıtışı, hızla sonsuzda yokedişi gibi,
Bu örnek üzredir öteki evrende, gümbürdeyerek
Düşer yüksekten aşağı göğün çatısı, birden
Batar ayaklarımız altında yer, yiter engin
Boşlukların uçurumunda. Çatırdar göklerle birlikte
Tüm varlıklar, katılır toptan çöküşe, dağılır
Nesneler, döner yokluğa, kalır geride boş uzay,
Bir de görünmeyen öğeler. Anaözdekte eksilme
Olduğu yerde, açılır nesnel varlıklar için
Açılır ölüm kapıları, kıvrılır göçer sonsuza
Özdek. Sonuna değin gidersen kolay kavrarsın
Öğretimizi; biri ötekinden anlaşılır bunların.
Kesmeyecek yolunu karanlık gece, açıktır sonuç,
Doğada biri yakar ışığı ötekiler için.
Lucretius