Ölüler Ayini
Beynimi kırda dinlenceye çektim, vatanımın en kısır batak çayırlarına gönderdim; şimdi tam bir bireşimim, yoğunlaşmayım, şehvetim.
Gece ve sen kollarımda dinleniyorsun.
Serpilip gelişene değin birbirimizin içinde, birimiz ötekinin özü olana değin soluğumuzu kesiyor öpüşmelerimiz.
Ateşli göğüslerin üstüne konup kalkıyor dudaklarım; genişliyor aç, ateşli ve dopdolu göğsüm; bedenimle senin panter bedenini sımsıkı sarıyorum; erkek göğsümde attığını duyuyorum yüreğinin, sayabilirim vuruşlarını, duyumsuyorum bedenim boyunca indiğini seninkiyle koşturan kan selini ve senin tenini sarsan şehvetli titremelerin benimkine dönüştüğünü.
Gömülüyorum ta derinlerine -hep derine, ateşliliğimin dayanılmaz cehenneminde, cinsel isteğimin bu çılgın şakasında, soluk soluğa aleluyasında ölümsüz aklını yakalayabilene dek.
Tenin tanrı sözü oluveriyorum işte; bende toplanıyor bütün cinsellik, geçmişi geleceğe bağlayan düğüm noktasıyım, geleceğin ötesine geçen köprüyüm, yeni bir evrimin rehiniyim.
Stanislas Przybyzewski