Miletli Aspasia Kimdir?

Miletli Aspasia Kimdir?

Aspasia ya da Miletli Aspasia (yak. MÖ 47]–yak. MÖ 400,]] Yunanca: ???????) Atinalı devlet adamı Perikles'le olan ilişkisiyle ünlenmiş olan Miletli bir kadındır.] Yaşamı hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Erişkin döneminin büyük kısmını Atina’da geçiren Aspasia, Perikles'i ve Atina siyasetini etkilemiş olabilir. Platon, Aristophanes, Xenophon ile birlikte dönemin diğer yazarlarının eserlerinde adından söz edilmiştir.
Antik yazarlar Aspasia'nın aynı zamanda bir genelev işlettiğini ve fahişe olduğunu da yazar. Ancak bu bilgilerin, Perikles'i küçük düşürmeye çalışan komik yazarlar tarafından ileri sürüldüğünü söyleyen günümüz bilimadamları tarafından tartışmalı bir konu olarak görülür.] Hatta bazı araştırmacılar Aspasia’nın hetaera ya da fahişe olduğu yönündeki tarihsel geleneği de sorgulayarak, Perikles ile evlenmiş olabileceğini de ileri sürmektedir. [?] Aspasia'nın Perikles’ten olan oğlu Genç Perikles daha sonra Atina'da general olmuş ve Arginusae Savaşı'ndan sonra idam edilmiştir. Perikles'in ölümünden sonra, Aspasia'nın başka bir Atinalı devletadamı ve general olan Lysikles ile birlikte olduğuna inanılır.

Aspasia, günümüzde Aydın ili sınırları içinde yer alan, antik Yunan dönemindeki İyonya şehri Milet’de doğmuştur. Babasının adının Axiochus olduğu dışında ailesi hakkında fazla bir bilgi yoktur ancak aldığı mükemmel eğitimi yalnızca zengin ailelerin sağlayabileceği düşünülürse, böyle bir aileden geldiği açıktır. Bazı antik kaynaklar ise Aspasia’nın Karya'lı bir savaş esiri olduğunu belirtir ancak bu bilgiler genellikle yanlış olarak kabul edilir. [ß]]
Atina’ya ilk olarak ne şartlar altında gittiği bilinmemektedir. 4. yüzyıla ait ve üzerinde Axiochus ile Aspasius’un adları bulunan bir mezartaşının bulunması, tarihçi Peter K. Bicknell’ın Aspasia’nın aile geçmişini ve Atina ile olan bağlantılarını yeniden ortaya çıkartmasına öncülük etmiştir. Bicknell’in kuramı, Aspasia ile MÖ 460 yılında Atina’dan sürgün edilen ve bu dönemi Milet’te geçirdiği varsayılan Scambonidae’li II. Alcibiades’i birbirine bağlar.] Bicknell, Alcibiades’in sürgün edilerek Milet’e gittiği, burada Axiochus adında birinin kızıyla evlendiğini varsayar. Daha sonra Alcibiades, yeni karısı ve onun küçük kızkardeşi Aspasia ile birlikte Atina’ya geri döner. Bicknell aynı zamanda bu evlilikten olan ilk çocuğun adının Axiochus, ikinci çocuğun adının da Aspasios olduğunu iddia eder. Ayrıca Perikles’in Aspasia ile tanışmasının, Alcibiades’in ev halkı ile olan yakın ilişkileri sayesinde olduğunu fikrine de sahiptir.]

Antik yazarların ve bazı modern dönem biliminsanlarının tartışmalı ifadelerine göre Aspasia, Atina’da bir hetaera oldu ve muhtemelen bir genelev işletti.[?]]] Hetaera, üst düzeye hitap eden profesyonel eğlendirici ve aynı zamanda da fahişelere verilen addı. Fiziksel güzelliklerinin ötesinde, çoğu zaman Aspasia’nın durumunda olduğu gibi ileri derecede eğitimli olmaları, bağımsız olmaları ve vergi vermeleri ile diğer Atinalı kadınlardan ayrılıyorlardı. Aspasia, özgür kadınlar olarak adlandırılabilecek olan hetaeralar içinde, Atina toplumunda önde gelen bir karakter hâline gelmesiyle bariz bir örnek oluşturmuştur. Plutarkhos Aspasia’yı bir başka ünlü İyonyalı hetaera olan Thargelia ile kıyaslamıştır.

Yabancı ve büyük olasılıkla hetaera olması Aspasia’yı geleneksel olarak evli kadınları evine bağlayan yasal zorunluluklardan kurtarmış ve şehrin etkin topluluk yaşantısına katılmasına olanak sağlamıştır. Aspasia, 440'lı yılların başında Perikles’in metresi oldu. Perikles ilk karısından boşandıktan sonra (yak. M.Ö. 445) Aspasia ile birlikte yaşamaya başlamıştır ancak evlilik durumları tartışmalı bir konudur. [?] Oğulları Genç Perikles M.Ö. 440'ta doğmuş olmalıdır. Eğer M.Ö. 428 yılında Lysikles’e de bir çocuk verebildiyse Aspasia bu dönemde oldukça genç olmalıdır.

Sosyal çevrelerde Aspasia, bir fiziksel güzellik objesi olmaktan öte güzel konuşma yeteneği ve akıl hocalığıyla dikkat çekmiştir.] Plutarkhos’a göre Atina’daki evleri, içinde Sokrates’in de bulunduğu önde gelen birçok yazar ve düşünürü çeken bir entelektüel merkez hâline gelmiştir. Biyografisinde, Atinalı erkeklerin, ahlaksız yaşamına rağmen konuşmasını duymaları için karılarını da Aspasia'nın evine getirdiği yazar. [?]


  

Demokratik Atina’da mutlak idare olmadığından Perikles, Aspasia ve arkadaşları gibi önde gelenler saldırılardan muaf değildiler. Aspasia'nın Perikles ile olan ilişkisi ve buna bağlı siyasal nüfuzu tepki uyandırmıştır. Yale Üniversitesi’nden tarihçi Donald Kagan, Aspasia’nın özellikle Sisam Savaşı’nı izleyen yıllarda popüler olmadığına inanır. M.Ö. 440 yılında Sisam, Milet ile Mycale’nin eteklerindeki İyonya’nın antik Priene şehri için savaş hâlindeydi. Savaşta bozguna uğrayan Miletliler, Sisamlılara karşı dava açmak için Atina’ya geldi.. Atinalılar, iki tarafa da savaşmayı durdurup, davayı Atina’nın hakemliğine bırakmalarını emrettiğinde Sisamlılar buna karşı çıktı. Buna karşılık olarak Perikles Sisam’a birlik gönderilmesi için bir karar çıkarttı. Bu sefer, oldukça zor geçti ve Atinalılar Sisamlıları yenene kadar, ağır kayıplar verdi. Plutarkhos’a göre, Milet’ten gelen Aspasia Sisam Savaşı’ndan sorumluydu ve Perikles onu memnun etmek için Sisam’a karşı karar alıp saldırmıştı.

Pelopones Savaşları (MÖ 431–MÖ 404) çıkmadan önce Perikles, bazı yakın dostları ve Aspasia, bir dizi kişisel ve yasal saldırıyla yüzyüze kaldılar. Aspasia, özellikle Perikles’in sapıklıklarını tatmin edebilmek için Atinalı kadınları ayartmakla suçlandı. [?] Plutarkhos’a göre Aspasia tanrılara saygısızlık suçlamasıyla, komik şair Hermippus’un davacı olmasıyla mahkemeye çıkarıldı. [??] Bütün bu suçlamalar büyük olasılıkla kanıtlanamamış iftiralardı ancak bütün bu olaylar Atinalı lider için çok acıydı. Her ne kadar Aspasia, Perikles’in nadir görülen duygusal patlaması sonucu temize çıktıysa da,[?] dostu Fidias, hapiste öldü. Bir başka arkadaşı Anaksagoras, dinî inanışları nedeniyle Atina Meclisi tarafından hücuma uğradı. Kagan’a göre Aspasia’nın mahkemesi ve temize çıkması daha sonra uydurulmuştur. British Columbia Üniversitesi’nde Klâsik Dönem profesörü olan Anthony J. Podlecki Plutarkhos’un ya da kaynağının büyük ihtimalle bir komedyadaki sahneyi yanlış anladığını öne sürmektedir. Kagan, bu öykülere inansak da Aspasia’nın Perikles yardımıyla ya da yardımı olmadan bile herhangi bir zarar görmediğini belirtir.
Aristofanes Aharniyalılar 'da, Aspasia’yı Pelopones Savaşı’ndan sorumlu tutar. Megara’yı Atinalılar ve müttefikleriyle ticaret yapmaktan yasaklayan Perikles’in Megara kararının, Megaralılar tarafından Aspasia’nın evinden kaçırılan fahişelere karşı bir misilleme olduğunu öne sürer.] Aristofanes'in kişisel nedenlerden ötürü Sparta ile savaşa girişilmesinden Aspasia’yı sorumlu tutması daha önceki Milet ve Sisam olayının akıllarda kalmasından olabilir. Plutarch reports also the taunting comments of other comic poets, such as Eupolis and Cratinus. Podlecki’ye göre Douris, Aspasia’nın hem Sisam hem de Pelopones Savaşlarını kışkırttığını ileri sürmüştür.

Aspasia’ya "Yeni Omphale",[?] "Deianira",[?] "Hera"[?] ve "Helen" adları takılmıştır.[?] Perikles’in Aspasia ile olan ilişkisine karşı daha sonra yapılan saldırılar Athenaeus tarafından yazılmıştır. Hatta siyasi emelleri olan Perikles'in oğlu, Xanthippus, evinde geçen olaylar nedeniyle babasına iftira atmaktan kaçınmamıştır.


  

MÖ 429 yılında, Atina Veba Salgını sırasında Perikles hem kızkardeşinin hem de ilk karısından olan iki oğlunun, Xanthippus ve Paralus’un ölümlerini gördü. Morali bozulan ve gözü yaşlar içinde kalan Perikles’i Aspasia’nın arkadaşlığı bile teskin edememiştir. Ölümünden hemen önce Atinalılar MÖ 451 yılındaki yurttaşlık yasasını değiştirerek Aspasia’dan olan yarı Atinalı oğlu Genç Perikles’in yurttaş ve yasal vâris olmasına olanak sağladılar. Hem anne hem de babadan Atinalı olmayanlara yurttaşlık hakkını kısıtlayan bu yasayı ilk olarak Perikles’in kendisinin önerdiği düşünüldüğünde bunun çok dikkat çekici bir karar olduğu görülmektedir. Perikles MÖ 429 yılının sonbaharında hastalıktan öldü.

Plutarkhos şimdi kaybolmuş olan Aeschines Socraticus’un Aspasia hakkında yazdığı diyalogdan alıntı yaparak Aspasia’nın Perikles’in ölümünden sonra Atinalı lider ve general Lysikles ile yaşadığı ve ondan bir oğlu olduğu ve Aspasia’nın Lysikles’i Atina’nın en önde gelen adamı yaptığını yazar. [ß] Lysikles MÖ 428 yılında savaşırken öldü. Lysikles’in ölümünden sonra Aspasia hakkında yazılı bir bilgi yoktur. Örneğin oğlu Perikles general olduğunda ve Arginusae Savaşı’ndan sonra idam edildiğinde hayatta olup olmadığı bilinmemektedir. Birçok tarihçinin Aspasia’nın ölümü için verdiği (yak. MÖ 401-MÖ 400) tarihi Aeschines’in Aspasia.]] diyalogundaki kronolojiye göre Aspasia’nın Sokrat’ın MÖ 399 yılındaki ölümünden önce öldüğü bilgisine göre çıkarılmaktadır.

Aspasia, Platon, Xenophon, Aeschines Socraticus ve Antisthenes’in felsefi eserlerinde yer alır. Bazı biliminsanlarına göre Platon Aspasia’nın zekâsı ve aklından öyle etkilenmiştir ki Sempozyum’daki Mantinealı Diotima karakterine temel olarak almıştır. Bazıları ise Diotima’nın gerçekten yaşamış olduğunu önerir. Pennsylvania Üniversitesi’nde felsefe profesörü olan Charles Kahn’a göre Diotima birçok yönden Aeschines’in Aspasia’sına karşı Platon’un bir cevabıdır.

Menexenus ‘da, Platon Aspasia’nın Perikles ile olan ilişkisini hicvederken, Sokrates’ten aktarma yaparak alaylı bir biçimde Aspasia’nın birçok hatibi eğittiğini söyler. Sokrates'in niyeti Perikles’in hitabet yeteneğini kötüleyerek yine alaylı bir şekilde Atinalı devlet adamının Aspasia tarafından eğitilmesi nedeniyle Antiphon tarafından eğitilen birinden daha üstün olacağını söylemektir. Aynı zamanda Cenaze Konuşması’nın yazarlığını da Aspasia’ya maleden Sokrates, çağdaşlarının Perikles’e olan saygısına saldırır. Kahn’a göre Platon, Aspasia’nın Perikles ve Sokrates’in hitabet hocası olduğu fikrini Aeschines’ten almıştır. Plato'nun Aspasia’sı ve Aristofanes'in Lysistrata’sı kadınların hitabet konusunda becerikli olmadığı düşüncesine bariz iki istisnadır ancak bu iki karakter bize kadınların Atina’daki gerçek statüsü konusunda bilgi vermez. Truman Eyalet Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Martha L. Rose "yalnızca komedyalarda köpekler mahkemeye başvurur, kuşlar yönetir, ya da kadınlar söylev verir".

Xenophon, Memorabilia ‘da ve Oeconomicus ‘da Aspasia’dan iki kez söz eder. Her ikisinde de Sokrates Critobulus’a, Aspasia’nın tavsiyelerini almasını öğütler. Memorabilia ‘da Sokrates, Aspasia’dan aktarma yaparak çöpçatanın erkeğin iyi özellikleri hakkında doğru bilgi iletebileceğini söyler. Oeconomicus ‘da Sokrates, Aspasia’nın ev idaresi ve karı-koca arasındaki ekonomik ilişki hakkında daha bilgili olduğundan saygıyla söz eder.

Aeschines Socraticus ve Antisthenes bir Sokrat diyaloglarına Aspasia’nın adını vermişlerdir ancak her iki diyalog da ancak parçalar hâlinde günümüze gelebilmiştir. Aeschines Socraticus'un Aspasia ‘sı hakkında ana kaynaklarımız Athenaeus, Plutarkhos, ve Çiçero ‘dur. Diyalogda, Sokrates Callias’a oğlu Hipponicus’u eğitim alması için Aspasia’ya göndermesini öğütler. Callias, kadın öğretmen fikrinden irkilince Sokrates Aspasia’nın Perikles’i ve ölümünden sonra da Lysikles’i olumlu yönde etkilediğini belirtir. Diyalogun Çiçero tarafından Latince olarak korunmuş olan bir bölümünde önce Xenophon’un karısına sonra da Xenophon’a (bu ünlü tarihçi Xenophon değildir) bilgeliğe giden yolun kendini tanımaktan geçtiği konusunda tavsiye veren "kadın Sokrates" olarak yer alır. Aeschines Aspasia’yı bir öğretmen ve mükemmeliyetin ilham kaynağı olarak gösterir ve bu erdemleri hetaira olmasıyla bağdaştırır. Kahn’a göre Aeschines'in Aspasia’sındaki her bir bölüm yalnızca uydurma değil aynı zamanda inanılmazdır da.

Antisthenes'in Aspasia ‘sından yalnızca iki ya da üç aktarma kalmıştır.] Bu diyalogda daha çok iftira olmasının yanı sıra Perikles’in biyografisine dair anekdotlar da bulunur. Antisthenes yalnızca Aspasia’ya değil oğulları da dahil olmak üzere Perikles’in tüm ailesine saldırır. Düşünür, büyük devletadamının erdemli yaşam yerine zevki seçtiğine inanır. Dolayısıyla Aspasia zevk ve sefa içinde yaşamı temsil eder.

Aspasia modern edebiyatın önemli bazı eserlerinde görünür. Perikles ile olan romantik bağlantısı, geçen yüzyılların bazı ünlü romancı ve şairlerine ilham vermiştir. Özellikle 19. yüzyılın romantikleri ile 20. yüzyılın tarihî romancıları onların öyküsünde tükenmeyen bir ilham kaynağı bulmuşlardır. 1835’te ABD’li kölelik karşıtı yazar ve gazeteci Lydia Child, Perikles ve Aspasia’nın zamanında geçen Philothea adlı klasik bir aşk romanı yayımladı. Bu kitap yazarın en başarılı ve özenli eseri olarak görülmektedir çünkü kadın karakterler, özellikle de Aspasia büyük bir güzellik ve özenle portrelendirilmiştir.

1836’da İngiliz yazar ve şair Walter Savage Landor, en ünlü kitaplarından biri olan Perikles ve Aspasia ‘yı yayımladı. Bu kitap, içinde sayısız şiir barındıran bir dizi hayalî mektup aracılığıyla klasik Atina dönemini yorumlar. Mektuplar sıklıkla tarihî gerçeklere uymasa da Perikles Çağı’nın ruhunu yakalamaya çalışır. Robert Hamerling, Aspasia’nın kişiliğinden etkilenen bir başka romancı ve şairdir. 1876’da Perikles Çağı’nın davranış ve ahlâk kuralları hakkında bir kitap olan kültürel ve tarihî çalışması Aspasia ‘yı yayımladı. Romantizm akımından etkilenen İtalyan şair Giacomo Leopardi, beş şiirlik bir seri yayımladı. Bu Leopardi şiirlerinin ilham kaynağı, Fanny Targioni Tozzetti adlı kadına karşı olan ümitsiz ve karşılıksız aşkı sonucu yaşadığı acı veren deneyimleridir. Leopardi bu kadına, Miletli Aspasia'dan esinlenerek Aspasia adını verir. 


  

1918’de romancı ve oyun yazarı George Cram Cook ilk uzun oyunu olan The Athenian Women (Atinalı Kadınlar) ‘ı yayımladı. Oyunda Aspasia barış için greve giden bir kadın olarak gösterilir. Cook Antik Yunan döneminde savaş karşıtı bir konuyu işlemiştir. ABD’li yazar Gertrude Atherton The Immortal Marriage (Ölümsüz Evlilik) (1927) adlı eserinde Perikles ile Aspasia’nın öyküsünü anlatır ve Sisam Savaşı, Pelopones Savaşı ile Atina Veba Salgını dönemini açıklar. Taylor Caldwell'in Glory and the Lightning (İhtişam ve Yıldırım) (1974) adlı eseri Aspasia ile Perikles’in tarihî ilişkisini anlatan bir başka romandır.

Aspasia'nın ismi Perikles’in ihtişamı ve şöhretine çok yakından bağlıdır. Plutarkhos onu hem siyasi hem de fikrî yönden önemli bir kişilik olarak kabul eder ve "devletin önde gelen adamlarını memnun etmeyi başaran ve düşünürlerin hakkında uzun övgülerle sözetmesini sağlayan" bu kadına hayranlığını belirtir. Biyografi yazarı, Aspasia’nın çok ünlendiğini, öyle ki Pers Kralı II. Artaxerxes ile savaşan Genç Sirüs’ün, adı Milto olan eşlerinden birine Aspasia’nın adını verdiğini söyler. Sirüs savaşta öldükten sonra bu kadın yakalanarak krala götürülür ve daha sonra kral üzerinde büyük bir nüfuz sağlar. Lucian Aspasia’dan bir "erdem modeli", "hayranlık duyulan Olimpiyalı’nın hayranlık duyduğu" diye söz eder ve "onun siyasi bilgisi ve öngörüsünü, açıkgözlülüğüyle nüfuzunu" över. Süryanice bir yazıda, Aspasia’nın bir söylev yazarak bir adama mahkemede onun adına okuması için eğittiğinden sözederek Aspasia’nın hitabet yeteneğini doğrular. 10. yüzyıl Bizans ansiklopedisi Suda ‘ya göre Aspasia "kelimelerle kıvrak bir zekâya sahip" bir sofisttir ve hitabet öğretmiştir.

Bu değerlendirmelerin ışğında, Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde profesör Cheryl Glenn gibi araştırmacılar, Aspasia’nın Antik Yunan’da toplum içinde ortaya çıkabilmiş tek kadın olduğunu savunur ve Perikles’in söylevlerinin yazımında etkili olmuş olacağını düşünür. Bazı bilimadamları Aspasia’nın iyi ailelerin genç kadınları için bir akademi açtığına ve hatta Sokratik yöntemi bulduğuna inanır. Ancak Northwestern Üniversitesi’nden Klasik Dönem profesörü Robert W. Wallace, "Aspasia’nın Perikles’e nasıl konuşması gerektiğini öğrettiği şakasını, dolayısıyla da usta bir hatip ve düşünür olduğunu tarihsel olarak kabul edemeyiz" diye vurgular. Wallace’a göre Aspasia’ya Platon tarafından biçilen entelektüel rol, bir Antik Yunan komedyasından gelmektedir.] Kagan Aspasia’yı "güzel, bağımsız, parlak bir zekâ sahibi, Yunanistan'ın en iyi beyinleriyle konuşabilecek ve kocasıyla herhangi bir soruyu tartışıp açıklığa kavuşturabilecek" biri olarak tanımlar. Kent Üniversitesi’nde sosyal antropoloji profesörü ve Klasik Dönem uzmanı olan Roger Just, Aspasia’nın istisnai bir kişilik olduğunu ve yalnızca onun varlığının bile, bir erkeğin sosyal ve entelektüel dengi olan her kadının hetaira olmak durumunda kaldığını gösterdiğini söyler.] Düşünür ve ilâhiyatçı Sr. Prudence Allen’a göre Aspasia, kadınların düşünür olma potansiyelini Sappho’nun şâirane ilhamlarından bir adım daha öteye taşımıştır.

Jona Lendering’in belirttiği gibi asıl problem Aspasia hakkında bildiklerimizin çoğunun yalnızca varsayımlardan ibaret olmasıdır. Thucydides Aspasia’dan söz etmez, tek kaynağımız, Aspasia’nın tarihsel bir kişilik olup olmadığıyla ilgilenmemiş olan edebiyatçıların ve düşünürlerin güvenilmez tasvirleri ve varsayımlarıdır.] Dolayısıyla Aspasia’nın kişiliğinde birbiriyle çatışan tanımlamalarla karşılaşırız. Aspasia, ya Theano gibi iyi bir eş ya da Thargalia gibi bir fahişedir. Modern biliminsanlarının Aspasia’nın tarihsel gerçekliğiyle ilgili kuşkuculuğunun nedeni de budur.]

Wallace’a göre "Aspasia’nın hiçbir tarihsel gerçekliği yoktur ve olamaz.".] Dolayısıyla Iowa Eyalet Üniversitesi’nde Klasik Dönem profesörü Madeleine M. Henry "Aspasia hakkında antik dönemde ortaya çıkan biyografik anekdotlar oldukça renkli, hemen hemen tamamen kanıtlanamaz ve yirminci yüzyılda bile hâlâ hayatta kalmayı başarmıştır" der ve sonuç olarak "[Aspasia’nın] yaşamı için yalnızca çok zayıf ihtimaller bulunur" diye bağlar. Klasik Dönem ve tarih profesörleri Charles W. Fornara ve Loren J. Samons II’ye göre ise "bilebildiğimiz kadarıyla gerçek Aspasia, öykülerde anlatılan karşılığından daha da iyi olmuş olabilir ".

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!