Mezar Yazısı

Sessizliğin içinde huzur, huzurun içinde sonsuzluk bulunduğunu unutma. Sessizliğe doğru yürü… Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalışma. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun, ama bağışlama ve hatıra sakla. Kimseye teslim olma, ve ya ol ama vicdanını kaybetme her kimsen sen sadece o ol. Telaşsız, kısa ve açık seçik konuşma, bırak seni kimse anlamasın, nasıl olsa seni, senin gibiler anlayacak.

Başkalarına da kulak verme, yalnız sana kulak vereni duy. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; ama onların söylediklerini düşünme. Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşin ne kadar küçük olursa olsun onu büyütme tam aksine onu daha küçült nasıl olsa o senin gözünde büyüktür. Hayattaki dayanağın o değil zaten. Başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, küçülttüklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın çünkü hayat, büyükken küçülenleri sever. Sevmediğin zaman sever gibi yap. Çevrene önerilerde bulunma ama hükmetmeye de çalışma.

İnsanları yargılamazsan onları sevmeye isteğin kalmaz. Ve unutma ki insanların yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsalın tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir. Aşka inanma asla burun kıvırma sakın. O, çöl ortasında bir damla yağmur damlasıdır. O bir damla suya sahip biri olmak için ilk önce onun nereden düştüğünü bilmelisin. Yoksa her şeyi kaybedeceksin. Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı ömür boyu, ötekinin vicdan azabı bir süre devam eder. Bu dünyada bırakabileceğin en büyük miras onurun ve zaferindir. Yılların geçmesine öfkelenme.Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerinle karıştırma. Ara-sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır ama Tanrıları yargılamak asla değildir. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendinle savaş içinde ol.

(Bu yazı Ave Ate Maledictum’a isminin açıklanması sakıncalı olan varlık tarafından dikte edilmiştir)

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!