Logos Nedir?
Logos Nedir?
Ussal yasa.
Logos sözcüğü Yunancada usla kavrama anlamındadır ve duyguyla kavrama anlamındaki ‘pathos’ sözcüğü karşılığında kullanılır. Yunanca ‘kavrama’ ve ‘seçme’ anlamlarını veren ‘leg’ kökünden türemiştir. Kök anlamıyla ilgili olarak us ve bu usa dayanan söz, yasa, düzen, bilgi, bilim anlamlarını da dilegetirir. Yunanca legein sözcüğü ‘söylemek’ anlamındadır, bu yüzden Hıristiyan ve İslam tanrıbilimcileri ‘logos’ deyimini ‘tanrısal söz’ anlamında kullanmışlardır.
Logos deyimini terimleştiren antikçağ Yunanlılarının en seçkin düşünürü Herakleitos’tur. Herakleitos’un dilinde, logos, ‘doğa yasası’dır‘; evrendeki düzenliliği, yasalılığı, uyumu o sağlar. Bundan da öte o, Herakleitos’un açıklıkla belirttiği gibi bir ‘değişme yasası’dır. Herakleitos onu evrensel değişmenin, sürekli oluşun yasası olarak ileri sürüyor ve bir anlamda tanrısal değişmezliğe karşı çıkıyor. Herakleitos’un verdiği anlam, Anaksagoras’ın başkavramı olan ‘nous’ (anlak, zeka)’dan farlıdır. Nous bir düzenleyici olarak evrenden önce de vardır ve evrene dışarıdan gelir. Logos’sa evrenle birliktedir ve bizzat evrensel oluşun içindedir.
Platon ve Aristoteles logos deyimini ‘mantıksal temel’ anlamında kullanmışlardır. Platon’ a göre bilgi, logos’ta temellenir. İdea’lar, hem düşünceler (Yu. Logoi) hem de bu düşüncelerin ilksiz ve sonsuz nesne (Yu. Onta)’leridir. Düşünce’yle nesne arasındaki özdeşlik bu yüzdendir, yani düşünce nesnesine her ikisi de İdealarda temellendiği için uygundur.
Antikçağ Yunan felsefesinde bu terime tanrısal bir anlam veren Stoacılar olmuştur, onlara göre doğada içkin bulunan tanrısallık koinos logos (Evrensel us)’tur.
Yeniplatoncular, özellikle Philon, bu anlamı güçlendirmişler ve onu ‘tanrısal söz’ ve ‘evrensel güç’ deyimleriyle nitelemişlerdir.
Hıristiyan tanrıbilimcilerin ‘söz’ anlayışı, Stoa ve yeniplatoncular yolundan gelmektedir. Hıristiyan inancına göre logos, insan kılığına giren İsa’da gerçekleşen ‘tanrısal söz’dür.
Böylelikle ‘evrensel değişirlik yasası’nı dilegetiren Herakleitos’un başkavramı logos, tam karşıt bir anlama dönüşmüş olmaktadır. Her şey akar, geçer, değişir der Herakleitos; evrende kalıcı olan hiçbir şey yoktur. Bu sürekli evrensel değişirlik logos’ça düzenlenmiştir, ‘logos’ yasasına göre olup bitmektedir.
Ortaçağ skolastiği, özellikle Augustinus, logos kavramını ‘tanrısal ışık (eş deyişle bilgi kaynağı, yani bizzat tanrı) anlamında kullanır.
Hegel vb. gibi yeni idealistlerin evrensel us, evren ruhu, saltık düşünce, kavram vb. gibi deyimlerle bizzat tanrı’yı dile getirirler. S.236, Bk. Herakleitosçuluk.
(Logos, ya da nous vb. denilen şey, doğa yasalarıdır. Evreni yönettiği sanılan ve tanrı dedikleri şey de aslında doğa yasalarıdır. Doğa yasaları, idealistlerin dediği gibi soyuttur, insan düşüncesinden bağımsız olduğu gibi evrenden de bağımsızdır, öncesiz-sonrasızdır, tıpkı tanrı gibi. Ama özdekçilerin dediği gibi de ne Tanrı’dır ne de tanrısaldır. Bu, idealizmle materyalizmin sentezidir, bu, felsefede bir devrimdir.