Kara Defter

Onunla en yüksek şehveti tatmaya böyle giriştim ve bu niyetle kendisine çocukluğunu anımsatan eğitimlere alıştırdım. Bir gün kendisini önüme alıp, kaldırdığım giysileri altından kalçalarını ayırarak arkadan yapmaya koyulduğumda başka şeylerden de zevk alındığını bilmiyordu.

Kuşkusuz, parmağım kalçalarının derinine gömdüğü o güzelim tomurcuğunda durduğunda aşağılandığını duyumsadı ve yüzünün içe dokunan ifadesine bakmaktan kendimi alamıyordum, şaşırma sırası bana gelmişti; yine de arkasında diz çöküp kamışımın ucunu direnen deliğe soktum.

İçim engin bir sevinçle doluyordu. Dövülen çocuk bedenini yukarı kaldıran bu küçük kız, birden karanlığın doldurduğu bedeninin en gizli derinliğine el atıldığını duyumsuyordu.

Azıcık zorlamıştım ki, deliğin organımın çevresinde genişlediğini şehvetle duyumsadım. Hemen ardından kuzinem ince bir çığlık attı, ben ise yavaş yavaş organımı onun anüsüne daldırdım. Kollarım onun isyan eden bedeniyle doluydu. Çiçek gibi açılmış kalçalarının serinliği her dokunuşunda karnımı eritirken benimle tek beden olmuştu: Şehvetim engindi. Örüğü açılmış saçlarıyla oynarken, içini dolduran korkunçluğu dile getiren kaslarının kasılmasını görmek için, giysilerini belinin üstüne kadar sıyırdım. Ertesi gün, yaptığımdan hiçbir şey anlamasa da büyük, mutlu acıyı, derinde bedenimle delindiğini duyumsamayı kabul ettiğini itiraf edecekti.

Joë Bousquet

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!