İnsanlığa Çağrı:25 Nisan 1950
Dünyanın yalnız maddî endişeler içinde büyük sür’aile korkunç bir karanlığa gitmekte olduğu asrımızda; maddeye, menfeate ve yokluğa tapan hotkâmca kör bir zihniyetin ilimden vicdanı ayırmayı ve vicdanın kontrolünden azade bir teknik hayatını ilâhlaştırmayı istihdaf ettiği asrımızda, insan ruhunun yaradılışında mevcut, bütün Kâinat’a şamil hakikat ve bilgi yolundaki şevki insiyakıma uyarak, 30 seneden beri çalıştığım ve büyük neticelerini gördüğüm bir ilmin, bir tekâmül yolunun daha şümullü ve geniş imkânlar içinde inkişafının lüzumunu şiddetle duymuş olmaktan mütevellit bir zaruretin tesiri altındayım.
Bu ilim; ruhların madde üzerindeki müessiriyetlerinin ve dünya hayatında oynamakta oldukları rollerinin ve bunun neticesinde de er veya geç her kula mukadder olan dünya ötesi hayatında karşılaşacakları akibetlerin, geçirecekleri devrelerin ve safhaların müşahede, tecrübe ve laboratuvar yollarıyla mütalâasına ait bugün bütün ilerlemiş dünya milletlerinin ve bilhassa Anglo-Sakson ilim mahafilinin de meşgul olduğu çok mühim ve hayati bir bilgi şubesidir…
Dünya çapında ilerleyen ve er geç dünya akademilerinde tek taraflı maddecilikten kurtulup, beşeriyeti yüksek hayatlara ve yüksek âlemlere hazırlayıcı bir kıymet halinde; fikir, ahlâk ve bilgi bakımından inkılâb yapacak bir ilmin inkişafında şerefli ve her an vicdanının huzurunu temin edici bir hisse sahibi olmaya herkesi davet ediyorum. Vicdanın bu huzuru, yalnız bugün içinde bulunulan hayatın değil; duyan, seven ve inanan insana tükenmez ve ebedî neşeler ve mutluluğu (-Ulu Tanrı’nın izniyle vadeden-) gelecek hayatların da kıymetli bir kazancı olacaktır. Zira, bulunduğu muhitin, memleketin ve insanlığın hakikat yolundaki yükselişine, tekâmülüne ve bu gaye uğrunda gösterilen ilmî ve kültürel çalışmalarına iştirak etmek büyüklüğünü gösteren her varlık, şüphesiz hayırlı bir istikbalin yolcusudur.
Dr. Bedri Ruhselman