Hz.İsa Ve Misyonu
Hz. İsa, Büyük Ruh’un yolunda bir vazifeyi (misyonu) yerine getirmek üzere yeryüzünde bedenlenmiş, Büyük Ruh’un bir elçisi idi. O, yeryüzündeki vazifesini yerine getirdi. Fakat vazifesinin geri kalan kısmı henüz tamamlanmış değildir. Bu vazife el’an ruh âleminden sevk ve idare edilmektedir. Hz. İsa’ya tapmak yanlış’tır. Çünkü ibadet yalnız Büyük Ruh’a olmalıdır, O’nun habercilerine değil. Hz. İsa, tabii kanunlara aykırı hiç bir şey yapmadı. O, kanunu gerçekleştirmek için geldi ve onun bütün eylemleri ve bütün öğrettikleri kanunun bir parçasıydı. ‘Siz bütün bu şeyleri yapacaksınız, bunlardan daha büyük şeylerde yapacaksınız’ demedi mi o? Şayet siz Hz. İsa’yı, Büyük Ruh’un çocuklarından hiç birisinin erişemeyeceği yüksek semanın ulaşılmaz uzak bir yerine kaldırmaya kalkarsanız, o zaman onun misyonunun bütün değerini yok etmiş olursunuz. Çünkü Hz. İsa’nın hayatının öz’ü, şayet Büyük Ruh’un, bütün dolgunluğu ile hayatlarında kendisini belli etmesine imkân verecek olurlarsa, O’nun bütün çocuklarının nelere ulaşabileceklerini göstermekti. Hz. İsa’yı beşeriyetten
öylesine uzaklara kaldırıyorlar ki o, artık bir örnek olmaktan çıkıyor ve madde çocuklarının erişemeyeceği yüksek semalarda ikamet eden bir tanrı, bir ilâh oluyor.
Ve biz Hz. İsa’yı gösteriyor, ve onun Büyük Ruh’un bir âleti olduğunu söylüyoruz. Ve diyoruz ki o (Hz. İsa) bir örnek idi. Öyle bîr örnek ki şayet madde çocukları Büyük Ruh’un onlara bahşetmiş olduğu kudreti geliştirip meydana çıkarabilselerdi, ona (Hz. İsa’ya) benzeyebilir, ulaşabilirlerdi.
Hz. İsa’nın haşmeti sadece geçmişe aid değil, geleceğe de şâmildir. Onun bugün nerede olduğunu zannediyorsunuz ki? Onun hayat hikâyesinin Kudüs’te sona erdiğini mi sanırsınız? Onun yüce ruhunun nerede olacağını tahmin edersiniz, sizin madde dünyanız böylesine kederler, ızdıraplar, ve acılıklarla dolu iken?
Hz. İsa’nın kanalı ile iş gören ruh hâlâ işbaşındadır, 2000 yıl önce başladığı işi devam ettirmeye çalışıyor. Dünyanız Hz. İsa’yı takip etmeye başladığı zaman tarihinizde yeni bir fasıl başlamış olacak. Bu henüz olmadı. Henüz bir işaret görmüyorum. Bugün dünyanıza gelebilecek en büyük öğretmen ancak başkalarının
derdini ve acısını kaldırmak için, başkalarının hayatım kolaylaştırmak için çalışan kimse olacak.
Hz. Muhammed’in Türbesi, Medine şehrinde bulunan Peygamber Camisi’nin avlusundadır. Hz. Muhammed’in Sandukası’nın bulunduğu esas bölüm, altın parmaklıklarla muhafaza edilmiştir. Ziyaretçiler bu altun parmaklığa iki metre yaklaşabilir, dua ederler ve aynı türbenin içinde sol tarafta bulunan Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer Halifeler’in kabirleri de ziyaret edilir. Bu Halifeler’in mezarlarının yanında bir dördüncü kabir olduğu söylenmektedir. Kuran’a göre tekrar geleceği belirtilen Hz. İsa’nın, bu dördüncü kabre gömüleceği ifade edilmektedir.
Kur’an: 4/159 Ehl-i Kitaptan ölmeden evvel İsa’ya îman etmeyecek hiçbir kimse yoktur. Kıyamet günü o da aleyhlerine hakkiyle şahit olacaktır. Kur’an: 19/30-31-32-33 İsa söze başlayıp dedi ki — Ben Tanrı’nın kuluyum. Bana kitap verdi, beni peygamber kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe bana namazı, zekâtı emretti. Beni valideme şefkatli ve iyilik edici kıldı, beni kendine karşı serkeş, bedbaht kılmadı. Doğduğum gün, öldüğüm gün, ve diri olarak kalkacağım gün Allah tarafından bana selâm olsun.
Resullerin İşleri: 1/1,11 İsa, elem çektikten sonra, seçmiş olduğu havarilere kırk gün boyunca göründü, onlara Allah’ın Melekûtu hakkındaki şeyleri (…) söyledikten sonra, onlara bakarlarken, Hz. İsa yukarı alındı, ve bir bulut onların gözlerinden Hz. İsa’yı aldı. Ve Hz. İsa giderken, gözlerini göğe
dikmiş oldukları esnada, işte, beyaz giysili iki kişi onların yanında durup dediler: Ey Galileliler, niçin göğe bakıp duruyorsunuz? Sizden göğe alınan bu İsa, nasıl gökyüzüne gittiğini gördünüzse, öylece geri gelecektir.
Yüksek Rehber Silver Birch’den
Dünya Öğretmeni ve Altınçağ Rehberliği
Bilim Araştırma Merkezi Yayınevi, İstanbul — 1978