Felsefenin İnsan Hayatındaki Yeri Nedir?
Felsefenin İnsan Hayatındaki Yeri Nedir?
İnsan çok yönlü bir varlıktır. Felsefe öncelikle insanın varlık yapısı ve nitelikleriyle ilgilenir. Bunları ortaya koyar. Bilen, davranışta bulunan, tavır takınan, önceden gören, isteyen, özgür, tarihsel, çalışan, eğiten ve eğitebilen, devlet kuran, sanatı oluşturan, konuşan bir varlık olarak insanla ilgilenir. İnsanın doğuştan getirdiği olanakları ele alır. Bunları nasıl değerlendireceğini belirlemeye çalışır.
İnsan, bütün bu varlık koşullarını gerçekleştirirken yardıma gereksinim duyar. Örneğin, “beğenme-yerme, reddetme-kabul etme, doğruluk-yalan, inanma-inanmama gibi davranışlarımız neye dayanır?”, “Davranışta bulunurken özgür müyüz?”, “Özgürsek nerede ve nasıl özgürüz?”, “Mutlu yaşam nasıl gerçekleşir?”, “İyilik doğuştan mı gelir?”, “Değişmeyen ahlaki ilkeler var mıdır?”, “İyi nedir?”, “Yalan söylemek her zaman kötü müdür?” gibi sorular soran insan, yaşamı bütün yönleriyle incelemek ister.
Felsefe, bu sorulara getirdiği farklı yanıtlarla insanın merak ve şaşkınlığını giderir. Olaylar karşısında bir görüş belirlemesine yardımcı olur. Ancak bunu yaparken felsefe insan üzerinde baskı oluşturmaz. Örneğin, “Yalan söylemek her zaman kötü müdür?” sorusu irdelenirken savaş alanında olan bir askere, annesinin ölümüyle ilgili haber alındığı hâlde ölmediğinin söylenebileceği normal bir davranış gibi görülebilir. Ancak bazı düşünürler böyle bir davranışı ahlaka aykırı bularak reddederler. İnsanın yapması gereken felsefenin getirdiği bu farklı düşüncelerin arkasındaki çeşitli kanıt ve düşünceleri incelemek, değerlendirmek, böylece yaşamda bilinçli kararlar alabilmektir.
Felsefe yapmak ,insana yönelmek, insanı ele alıp incelemektir. İnsan ise dünyanın ve evrenin bir parçasıdır. O, sıkıntılı bir geçmişten umutlu bir geleceğe yönelirken “kendi kendisiyle kendi alışkanlık ve inançlarıyla savaşır”. Yaşamın anlamını sorgular. Oysa yaşamın anlamını belirleyen, ona karşı insanın sergilediği bakış ve duruştur. Kişi, eğer bunlarla yüzleşebiliyorsa o zaman yaşamı anlamlı kılma olanağını yakalamış demektir.
Bunun için de kişinin kendini tanıması, bütünün bir parçası olduğunu kavraması, kendi becerilerini kullanarak neler yapabileceğinin ve neler yaptığının farkına varması gerekir. İnsanın kendinden yola çıkarak yaşamı sorgulaması, yaşamını sürdürebilmek için gerekli bilgileri öğrenmeye çalışması, felsefeyle ilgilenmesini de gerektirecektir. İşte bu durum, öğrenme ve bundan duyulan zevkin kalıcı olmaya başladığı noktadır. “Bir şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir.” diyen Sokrates işte bu noktadadır. Bu anlamıyla felsefe, yaşamın anlamını açıklayarak insana sunan ve yaşama yaşam kalitesi katma olanağı veren bir etkinliktir.