Eski-Yeni
Eski şiirin sözcüklere bindirdiği “güzellik” öz yaşamsal deneyin belli bir biçiminden başka bir şey değildir. Bunun yanında deneyin, yeni şiirde, duygudan duyuya kaymış olduğu da söylenmelidir.
Başka bir deyişle,burada imge, duygular üzerine değil, duyular üzerine kurulduğu için, düzenli bir karmaşıklıkla karşı karşıya geliriz; böylece nesneler çoğalır. Birbirine karışır, biri ötekinin yerini alır ve “bilinmeyen” yeni bir evren olarak kurulmuş bulunur. Yrleşmiş değerlere, kurulu anlayışlara bağlı kalanlar için bu dili ve bu evreni algılamak hiçte kolay değildir. Çünkü yeni imgeler, oura birer benzetme olarak görülmüş ve mantık bu benzetmelerin içinden çıkamamıştır. Ozanın bu ikinci deneyine “yaratımsal deney” diyebiliriz. Bunun bilincinde olan ozan (sanatçı) , için şimdi çeşitli uygulayım yolları açılımş bulunmaktadır. Sanatçı artık bir bilim adamı gibi çalışacaktır. (1)
(1) “Sanatçının İki Deneyi Üstüne“, Cumhuriyet, 16.4.1987, (İmge Ormanları, 1994, s.239)
Melih Cevdet Anday