Doğudaki Sütlü Sandalye
DOĞUDAKİ SÜTLÜ SANDALYE
Sabah uyanırsın, güneş doğudan doğmuştur. Kahvaltıda içtiğin süt inekten sağılmıştır. Kahvaltıda üzerine oturduğumuz sandalye ağaçtan yapılmıştır… Bu gerçekler bu kadar basit gözükse de aslında çok komplike bir sistemdir.
Bilgi, suje ve obje arasında oluşan etkileşim midir? Bu kadar basitse bilginin tanımı; biz birer et yığınıyız. Gerçekler, bilginin nesnesiyle örtüşmesiyle doğru ya da yanlıştır. Bu önerme tüm etkilere kapalı basite indirgenmiş bir saçmalıktır. İlk paragrafımızdaki örnekleri değerlendirelim. Güneş doğudan doğar: Dünyanın kendi ekseninde batı yönünde güneş etrafında elipssel daire çizmesiyle güneşin doğudan doğması kabul edilir. Bu sistemi daha da karmaşıklandıran çekim kuvvetleri, çizgisel hızlar, merkezi kuvvetler vb. etkilidir. Kahvaltıda içtiğimiz süt inekten sağılmıştır: Basit görünen ama bir o derce karmaşık sistemdir süt olayı. İnek otlar ve yeşil otlar beyaz bir sıvıya dönüşür. Bu sistemi daha da karıştırmak istersek otların çeşidini ve sütün lezzetini oranlayabiliriz. Üzerine oturduğumuz sandalye ağaçtan yapılmıştır: Ağaç tek bir testereyle sandalyeye mi dönüşmüştür? Marangozun çizimleri, ağaç çeşidi, ölçüleri vb. bu sistemi daha karmaşık kılar.
Gerçeklerin basit olduğunu söylemek büyük bir yalandır. Gerçekler için savaşılmış ve gerçek için her türlü emek dökülmüşse bu gerçekleri basitleştirmek yalanın ötesinde hainliktir. Basit olan tüm bu komplike sistemlerin basit olduğunu inkâr etmektir. Bu basit ve şerefli işi yapmak çok mu zordur? Tanrının bu karmaşık evreni yaratması gibi basit olayı karmaşık algılarken (ya da öyle algılamak istiyoruz.) gerçeklerin basite indirgenmesi affedilemez bir suç olmalıdır.
Basit olan tek gerçek, tüm gerçeklerin komplike bir yapı olduğunu kabul etmek ve aslında bu gerçeğinde karmaşık olduğuna inanmak.