Deizm(Yaradancılık) Nedir?
Deizm veya Yaradancılık, tüm dinleri reddeden; fakat bir yaratıcı gücün var olduğunu kabul eden inanç sistemidir
Deizm genel olarak dünyaya veya evrenin işleyişine müdahale etmeyen bir Tanrı anlayışına sahiptir. Bu anlayış iki temele dayanır; ilki Tanrı'nın varlığı akılla bilinebilir, ikincisi evren yaratıldıktan sonra, kendi yasalarına göre işler. Yani Tanrı evrene karışmaz, evrene aşkındır. Deizm, dine akılcı bir açıdan yaklaşır. Deizme göre Tanrı'nın varlığını kanıtlamak için mucizelere, vahiylere ihtiyaç yoktur.
Başlıca temsilcileri Locke, Rousseau ve Voltaire'dir.
Deizm, Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eder ve evreni bir Tanrı'nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığına ve olmayacağına inanır.
Deizm bütün dinleri ve din olgusunu reddedildiği için peygamberler, kutsal kitaplar, sevap, günah, ibadet, dua, vahiy, kader, ahiret, cennet, cehennem, melek, cin ve şeytan gibi kavramlar bu inanışta yoktur. Deizmde sadece evrenin işleyişi için doğa kanunlarını koyan, bunun ardından evrene ve insanlığa hiçbir müdahalesi olmayan bir Tanrı'ya inanılır.
Deizm kavramı ilk olarak 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlanmıştır. Terim Lâtince Tanrı anlamındaki Deus sözcüğünden türetilmiş ve özgür düşüncelilerin Tanrı inancını belirtmede kullanılmıştır.
Deist düşünce; eski zamanlardan beri (tahminen M.Ö. 535) vardır. Doğa dinine inanış 17. yüzyılda Avrupa'da bir devrim olmuş; birçok kültür bu akıma destek vermiştir. Rönesans dönemindeki hümanist yaklaşım; Avrupa'nın Klasik Roma ve Antik Yunan dönemindeki düşünceleri çalışmaya itmiştir. Bunun yanı sıra; eski dokümanların analiz edilmesi doğrultusunda ve bilimin de sunduğu olgularla tarihte ilk defa Hristiyan toplumlar tarafından İncil eleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda; Dünya Tarihi'nin İncil'de anlatıldığından çok daha farklı olduğu ortaya çıkmıştır. 16. ve 17. yüzyılda Avrupalıların Amerika, Asya ve Pasifik'i de keşfetmesinden sonra; aradaki farklılıklardan, dini Nuh'tan geliş teorisinin bozduğuna inanılmıştır. Bu konuda Herbert; De Religione Laici (1645) de şu sözleri yazmıştır.
« Birçok inanış ya da din, açıkça, birçok ülkede uzun süredir vardı ve kesinlikle kanun koyucuların bahsetmediği bir tane bile yoktu, Wayfarer'ın Avrupa'da bir tane bulması gibi, başka biri Afrika'da, Asya'da ve bambaşka bir tanesi de Hindistan'da... »
Bu doğrultuda; Hristiyanlığın birçok din arasındaki dinlerden biri olduğunun farkına varılmış; ve hiçbir şeyin bir dinin diğerinden daha iyi ya da daha doğru olduğunu ispatlamayacağına inanmışlardı.