Darwincilik(Darwinizm) Nedir?
Darwincilik (Darwinizm) Nedir?
Doğanın evrimini açıklayan kuram.
Büyük İngiliz bilgini ve düşünürü Charles Darwin (1809-1882) özdeksel doğanın açıklanmasına Einstein ve Pavlov'la birlikte büyük çapta katkıda bulunan, insanlık tarihinin dört büyük bilgininden biridir.
Darwin'in büyük önemi, kendisine gelinceye kadar kurgusal olarak açıklanmaya çalışılmış olan evrim ve dönüşüm anlayışlarını kesin bir bilimselliğe kavuşturmuş olmasıdır.
Darwin'in tanıtladığı gerçek, özetle şudur: insanı da içine alan canlı doğa evrimle oluşmuştur. Bu evrimin itici gücü 'yaşam kavgası' ve bunun sonucu olarak da 'doğal ayıklanma'dır. İnsan da bu süreçte bir hayvan türünden meydana gelmiştir. Darwin'in bir dünya gezisinde elde ettiği bol sayıda bilimsel gözlem sonuçları bu gerçeği açık seçik tanıtlamaktadır. Böylelikle daha önce Lamarck tarafından ileri sürülen 'soyaçekim' ve 'çevreye uyma'yla evrim ve Diderot, Robinet, Charles de Bonnet tarafından ileri sürülen yaşayan türlerin yalından karmaşığa 'dönüşme' yoluyla evrimi varsayımları bilimsel bir kesinlik kazanmıştır.
Darwin kuramı şöyle özetlenebilir:
Dünyanın üstünde yaşayabilecek yerler azdır, bu dar alanda yaşamak zorunda bulunan varlıklarsa hızla çoğalmaktadırlar, darlığa (besinlerin sınırlılığına N.) karşı bu çoğalma yaşama kavgasını doğurur. Bu kavgada yaşama gücü olanlar canlı kalır ve türlerini sürdürür. Bu, bir 'doğal ayıklanma'dır. Varlıklar böylesine bir ayıklanmayla ayıklanarak evrimsel bir gelişme içinde türlerini sürdürmektedirler. Yaşama kavgasında ayakta kalanlar belli özellikler gösterenlerdir, bu özellikler soyaçekimle yeni kuşaklara geçmektedir.
Bitki ve hayvan yetiştirenler kuraldışı özellikler gösterenleri birbirlerine aşılaya aşılaya yeni türler elde ederler, insanların bile yapabildiği bu aşılamayı ( ve türleştirmeyi N.) doğa daha kolaylıkla ve doğal olarak yapmaktadır. Sonuç olarak türler, yaratımcılığın (yaratılışçılığın N.) ileri sürdüğü gibi yaratılmamışlar, doğal etkenlerle oluşmuşlardır. Bu bilimsel gerçekler, evrene altı bin yıllık bir yaş biçen ve gökle yer arasındaki bütün varlıkların altı gün içinde ve bugünkü biçimleriyle yaratıldıklarını bildiren kutsal kitapla, yaratılışçılık vb. gibi metafizik ve idealist kuramları kökünden yıkmış olmaktadır. Darwin kuramının bilimsel sonuçları, kendince ortaya atılanlardan çok daha önemlidir.
Önce, metafizik ve tanrıbilim bir kez daha yalanlanmıştır, tek tek yaratılma (türlerin ayrı ayrı yaratıldıkları ve yaratılmış oldukları N.) masalı kesin olarak çürütülmüştür.
Sonra ruhçuluk, bir kez daha, içinden çıkamayacağı bir kısırdöngüye sokulmuştur. İngiliz düşünürü Bertrand Russell'ın dediği gibi:''Eğer insanlar, maymunların gelişmişiyseler bu gelişmenin hangi anında bir ruh edinmişlerdir? Bu içinden çıkılmaz zorluğu çözmek için, maymunlarda da bir ruh bulunduğunu kabul edersek, zorunlu olarak, protozoerlerin de bir ruhu bulunduğunu kabul etmeliyiz. Protozoerler'de ruhun olmadığını söylersek insanların ruhunu da yadsımış oluruz''.
Üçüncü olarak, Berkeley özdeksizciliği bir kez daha yıkılmıştır, insandan önce özdeksel bir dünya vardır ve insan da bu özdeksel dünyanın dönüşümlerle varlaşmış bir ürününden başka bir şey değildir.