Cinsellik Ve Modernizm
1926-1984 yılları arasında yaşamış olan Michel FOUCAULT kuşkusuz çağdaş düşünürler arasındaki en ilginç kişiliğe sahip olanlarındandır. Modernizmin en büyük eleştirmenlerinden biri olan Foucault’a göre modernliğin anlamı kontrol altında tutmaktan başka bir şey değildir. Sözgelimi modernlik ile insanlar eskiden olmadıkları kadar kontrol altında tutulmaktadırlar, bunun yapılabilmesi için ise insanların tektipleştirildiği bir dünya yaratılmaya çalışıldığını öne sürer.
Bunlara ek olarak bilginin ahlakın, hapishanelerin, deliğin, cinselliğin ve akla gelebilecek her şeyin soykütüğünü çıkaran Foucault’un en çarpıcı analizi cinsellik üzerine olmuştur. Söz gelimim eşcinsellikten evliliğe, fah.şelikten çok eşliliğe çeşitli cinsel pratiklerin soykütlerini çıkararak; homoseksüellik, eşcinsellik, transseksüellik, biseksüellik ve bunlara ek olarak mastürbasyon tutkusu(onanizm),röntgencilik ya da erkeğe doymazlık(nemfomanya) gibi cinsel sapkınlık diye alınan şeylerin ne bir hastalık ne de buna benzer bir sapkınlık olmadıklarını da öne süren Foucault bu tür cinsel eylemlerde hastalık, normal, anormal gibi tutumların iktidar söylemlerinden başka bir şey olmadıklarını öne sürmüştür.
Bunun temel gerekçesi olarak da insanın öyle bildik bir özü ve doğasının olmayışını göstermeye çalışmıştır. Yani insanın, doğası gereği bugünkü anlamda normal insanlar gibi olmak için bir zorunlu bağın olmadığını dile getirmiş. Bunların her zaman için söylemin iktidar rejimlerince yapılanmış denetleme amaçlı düzenekler olarak görülmesi gerektiğini savunmuştur