Biyolojizm Nedir?
Biyolojizm, insanı kuru ve taşlaşmış materyalizm çerçevesinden bir ölçüde yükseltmeye çalışır.
Bu, 20. yüzyıl bilginlerinin artık 19., 18. ve 17. yüzyıl Materyalizminin kuru ve dar tanımı içinde insanı anlayıp izah edemediklerini göstermektedir.
Biyolojizm, insanın fizyolojik ve psikolojik özellikleri bütününün asaletinden, asıl olmasından ibarettir ki bu özellikler çok gelişmiş karmaşık bir doku ve bünye içinde insanı meydana getirir ve herkes biyolojinin yaptığı yasalara göre yaşar.
Biyolojizmin düzeyinin hem Materyalizm hem de Natüralizmden üstün olduğu ve insanı normal bir tabii veya maddi bir görüngüden daha üstün telakki ettiği doğrudur; fakat yine de insanın özgür, bilinçli bir varlık olduğunu yadsımaktadır. "Ben" dediğimde, ben, kendi biyolojik özelliklerimin bilinçsiz ve zorunlu bir oyuncağı oluyorum. Şu halde ben yoğum. Bu yaklaşımda, örneğin zayıf insanlar, akıllı insanlardır, şişman insanlar ise sevecen insanlardır. Demek ki bir kimse akıllılık gösterirse bu onun bir özelliği değil, ağırlığının işidir. Sevecen ve cömert davranan kimseye de minnettar olmamız gerekmez; çünkü bu özellik de onun midesine aittir ve kendi kişiliğinin bir parçası değildir, biyolojik yapısının biçimi onu böyle olmaya itmiştir. Bundan ötürü esasen bize sevgiyle yaklaşmazlık yapamaz.
Biyolojizm, insanı 19. yüzyıldakinden çok daha yüksek bir düzeyde ele aldığını iddia etmesine rağmen dinin hedefi olan Tanrı benzeri insanı inkar etmiştir.