Bin Birince Gece
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş…
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş
Sıla burcu burcu… ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım…
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.
Güç bela bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa’dan!
Hancı n’olur, elindeki şişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!
Ben o gece, hem ağladım, hem içtim,
İki gün, diyardan diyara uçtum…
Kayseri yolundan, Niğde’yi geçtim;
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş…
Garibim; her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı;
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş…
Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
Butun sırlarını der yavaş yavaş…
İşte hancı! ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim…
Kaldır artık, bos kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş…
Bekir Sitki Erdoğan