Beyti Dost Celse:4

GEÇ KALDINIZ…! GEÇ KALDINIZ…! GEÇ KALDINIZ…!

İnanınız diyoruz… Önce mantıkla ölçünüz, sonra inanınız ..! İnanmayanlar kör olanlardır. Onlar karanlıkta kalmaya mahkum… siz inansanız da inanmasanız da, biz bir şey kazanmış veya kaybetmiş olur muyuz..? Reislik bilgidedir. Rahatlık iyiliktedir. Nizamları bozmaya alıştınız. Bir gün en büyük düzeni de bozacaksınız. Buna müsaade yok..! Onu siz yaratmadınız ki..! Kavgalarınızı kesiniz, kaideleri bozmayınız. Başkaları sizden endişelidir. Daima yükselin, daima bilin, sizi sizden çok bilenler mahvedecek… Sevin..! Önce birbirinizi, sonra kendinizi seviniz.

YÜKSELMENİN MERDİVENİ BEŞ BASAMAKLIDIR:

İYİLİK
DOĞRULUK
ÇALIŞMAK
BİLGİ
SEVMEK

En üst basamak da en kuvvetli basamak -SEVMEK- seviniz dost olunuz.
Zaten bir gün ya hep beraber olacaksınız, ya hep beraber yok olacaksınız, Dost olmaya, bir olmaya alışın. Bilgi herkesi alakadar eder. Boş şeyler, yalnız onunla uğraşanı alakadar eder.

Lüzumsuz şeyleri öğrenmek için can atıyorsunuz. Daha mühim neler var. Kavgayı kestirmek için ne yaptınız..? size çoğaltın başkalarına iletin dendi. İnandıklarınızı başkalarına iletmekte çekinmeyiniz. Çünkü bilgi ve iyilik her kötülüğe set çeker.Bu söylenenler daha çok yerlerde söyleniyor. Dünya büyük, hepsini bir araya getiriniz. Bakınız ki en ufak bir fark var mıdır..? bu size yetmez mi..? Aranızda inanmayanlar çoğaldı Vaktinizi boşuna onlara harcamayınız.

– (Büyük Parlak hakkında sorulan bir soru üzerine..)
– En Parlak emir alır. Uludur.
– Emir alır. Vazifesi çok. Küçük parlakları idare eder. O hiç aşağıya inmedi.
Onun yeri değişmezlerin yeridir.
Onun yeri değişmedi.

– ( Tekamülle yükselen varlıklar onun yanına ulaşabilirler mi..?)
– Sırayla ulaşabilirler.
Yine asıl soracağınız, asıl sizden istenilen şeyi bıraktınız. Size söylediklerimi o zaman sadece dinleyiniz. Üzerinde düşününüz inandıktan sonra inanmayanları inandırınız. Önce vazifenizi yapınız. Huzur sizin hakkınız. Sonra her şey sizin olacak.

– (Dördüncü düzen hakkında sorulan bir soru üzerine)
– Onlar Emir alanlardır.

Orada herkes birdir. Ancak olgunlaşanlar, bir olmasını bilenler oraya gelirler. Sabahları geç kalkmakta, vakit harcamakta devam ediyorsunuz. Yıldızlara, başka yerlere ulaşınız. Zaralı olmadan. Önce kavganızı kesiniz. Siz kendi kendinizle de kavga edersiniz. Kendinizi zorla hasta yapmasını, yararsız olmasını bilirsiniz. Fert olarak, size yapmayın denilen şeyleri yapmakta devam ederlersiniz. Toplum olarak da aynı şeyi yaparsınız. Kötüleri kendi bedeninize zorla sokar, kanınızı kuvvetsiz edersiniz. Kötüleri, Kötü işleri, kötü düşünceleri cemiyetinize zorla sokar, hem kendinizi hem Kainatı mahvedersiniz. Buna Müsaade yok..! Sizin için endişeli olanlar var.

– (Mucizeler gösterilmesi hakkında sorulan bir soru üzerine)
– Siz inanmamak için her şeyi yaparsınız. Siz hala o eski günlerdesiniz. Fakat bu arzunuzu yerine getirecekler. Siz o zaman da inanmayacaksınız. Ve Mahvolacaksınız….! Hala Eskidesiniz…!

Başka yerlerde söylenenleri toplayınız. Hepsi arasında en ufak bir fark var mıdır..? İnceleyiniz.! Bu size en büyük mucize.. Bu gece, bu gece söylenenleri, başka yerde söylenenleri de toplayınız, bu gece…

27 Ekim 1964

  • Yorum yapmak için lütfen üye olunuz!!!